12. Lem'a'da geçen, "Bir hâdise, ...imkân-ı örfî dâiresinde olmazsa, mu‘cize olur. Fakat kolayca kerâmet olamaz." cümlesini izah eder misiniz?
İmkan-ı örfi dairesi, harika da olsa insanlık aleminde görülmüş şeylere denir. Mesela, bir insanın kalbinden geçeni bilmek, ya da kırk gün aç yaşayabilmek gibi harikalar imkan-ı örfi dairesindedir.
Fakat ayı ortadan ikiye yarmak, mezardan ölüleri diriltmek gibi hadiseler, on parmağından fışkıran suyla bir orduyu doyurmak gibi harikaların insanlar arasında benzeri bulunamaz, ancak mucize olarak bulunur. Bu derece harika olan kerametlerin sayısı nisbet olarak azdır.
Burada kasd olunan mana, kerametlerin kolayca imkân-ı örfi dairesi dışında vukua gelemeyeceğidir. Yani kerametler harikalık cihetiyle, mucizelerden ekseriyetle daha aşağıdırlar. Gerçi tarihte Şeyh Abdulkadir-i Geylanî (ks) gibi ölüleri diriltmek derecesinde ve imkân-ı örfi dairesi dışında kerametler de vaki olmuştur. Fakat bunlar kerametlerin umumuna nisbetle azınlıktadırlar.