Arama sonuçları: 651 sonuç bulundu.

Üstad Bediüzzaman, mezheblerin hikmetini anlatırken, "şafi mensuplarının daha çok köylerde yaşadığını ve mezhebin bazı kurallarının buna göre şekillendiğini, Hanefi mezhebinde bulunanlar ise genelde şehirli olduğunu ve bazı kurallarının buna uygun geldiğini" izah ediyor. Bu noktadan, köyde ve bedeviyete yakın yaşayan birinin Şafi Hazretlerine mi uyması gerekiyor? Mezhep doğuştan gelen bir durum mu...
Namazda ya da ezberimden Kuran ya da dua okurken kıraatın vaciplerini ve vacip olmayan(medd-i tabii, medd-i munfasıl, medd-i arız, medd-i lin, idgam-ı misleyn, idgam-ı mütecaniseyn, idgam-ı mütekaribeyn, izhar, ihfa) gibi vacip yada vacip olmayan kuralları belirlenen miktardan az yapmak yada hiç yapmamak günah olur mu? Özellikle namaz esnasında kıratın vaciplerini terk ettiğimde namazın vaciple...
Şahs-ı maneviyi maddi ve manevi anlamda nasıl misallendirebiliriz? Şahs-ı maneviye dahil olma şartları nedir? Şahs-ı manevinin meşveretle bir ilişkisi varmıdır. Şahs-ı manevi anlayışı ile bir ulul emre tâbi olmak anlayışı biri birisine zıt düşer mi?
"Demek esbâbın te’sîri yok. Müsebbibü’l-esbâbdan başka bir melce’ olamadığını aynelyakîn gördüğünden, sırr-ı ehadiyet, nûr-u tevhîd içinde inkişâf ettiği için, şu münâcât birdenbire geceyi, denizi, hûtu musahhar etmiştir."(Lemalar) Bu cümlede geçen sebeplerin tesirinin olmaması ve müsebbibul esbap tabirlerini açıklayabilir misiniz?
Şehitlerle ilgili bir büyüğüme soru sordum. "Onlar ölmüyor normalde hayattalar ama biz göremiyoruz" "gerçektende de öyle midir" diye soru sordum. Vesvese olmasın diye ama "haşa ayete inan mıyor musun" dedi. Ben de hayır inanıyorum tabiki dedim ama içimi bir korku kapladı. Acaba imanıma bir şey olmuş mudur? Böyle sorgulamak bilgi için imanımıza zarar verir mi?
"Fakat mümkinatta, hakikî ve tabiî lüzum-u zâtî olmadığından, mümkinatta zıdlar birbirine girebilmiş. Mertebeler tevellüd ederek ihtilafat ile tagayyürat-ı âlem neş'et etmiştir."   Burayı izah eder misiniz?
Peygamberimizin Sünnetine tabi olmanın faydaları nelerdir?
Ene risalesinde geçen, "Tâ ki, o ene bir vâhid-i kıyâsî olup, evsâf-ı rubûbiyet ve şuûnât-ı ulûhiyet bilinsin" "Ne vakit hakîkî veya vehmî bir karanlık ile bir hat çekilse" "Öyle ise, hakîkî nihâyet ve hadleri olmadığından, farazî ve vehmî bir haddi çizmek lâzım geliyor."  “Vehmi” ve “farazi” veya “vahid-i kıyasi” "nisbi" gibi tabirleri daha rahat anlayacağımız misallerle genişçe açıklayabilir ...
‘Allah insanı niye yarattı’ sorusuna cevaben ‘Allah insana özgür irade verdi ve kendi özgür iradesiyle kendisine ibadet edecek ve kendisine gelecek bir varlık olarak insanı yarattı’ diyorlar.  Meleklerin kötülüğe yönelecek nefisleri olmadığı için imtihana tabi değil’ deniyor. Aynı olay cinlerde de var.  O zaman bu olay böyle olmamalı. Çünkü cinlerde de irade var. Peki, bu duruma bir açıklık getirm...
Bediüzzaman, yokluk cehennemden daha kötü, yok olma cehenneme tercih etmeyin yani insan yok olma cehennemde de olsa istemeze getiriyor anladığım kadarıyla. Ama Allah ise Furkan suresi 13 te : "Elleri boyunlarına bağlanmış, çatılmış olarak cehennemin daracık bir yerine atıldıkları zaman orada, yok olup gitmeyi isterler" diyor . Tabi ayetin devamı da var : "(Kendilerine) “Bugün bir kere yok olma...