Arama sonuçları: 43 sonuç bulundu.

münkirler için ...ne vakte kadar....deyip elimizi kaldıracagız ifadesi var. Bu cümleyi nasıl anlamalıyız?
"... pencerelerden seyret içlerine girme" üstadın bu ifadesinde pencerelerden kastı ne olabilir?
Barla Lahikasında yer alan 45 numaralı, Küçük Zühdü abiye ait mektupta bahsedilen bir risale için hem İcaz-ı Kuran tabiri kullanılmakta hem de 33 penceresi olduğundan bahsetmektedir. Burada kastedilen 33. Mektup mu yoksa 25. Söz müdür?
Ben birisi ile karşılaştım, düşünce akışı farklı bir insan. Allah'ın varlığına inanmıyor, farklı pencerelerden bakıp önyargılı davranıyor. "evrenselim diyip tüm evrenin sadece Hz Muhammed (s.a.v.) için var olduğunu söylemez", "Bir tanrı olsa sadece arap kültürüne uygun laflar sarf etmez", "Allah yok (haşa) ve olması için bir sebep de yok" gibi düşünen bir insana nasıl bir cevap verilir?       ...
Pencereler Risalesi, 26. Pencere'deki nehir misalini izah eder misiniz?
Pencereler risalesinde 17 pencerede geçtiği üzere nihayetsiz cömertlik nasıl intizamsızlığa sebeb olur? Bir misal verebilir misiniz?
Esselamu aleyküm, hayırlı çalışmalar olsun. Kıymetli risaleonline ekibi, Allah'ın rahmeti, bereketi üzerinize olsun. "Hatta hukemâ ve ulemâ-yı zâhiriyyûn dahi, o letâif-i aşerenin pencereleri veya numûneleri olan havâss-ı hamse-i zâhire ve havâss-ı hamse-i bâtına ile o letâif-i aşereyi, başka bir sûrette hikmetlerine esas tutmuşlar." 16.Mektub'ta geçen bu cümlede, "ulema-i zahiriyyun" tabiri var...
Pencereler Risalesi'nden 28. Pencere'yi misallerle açar mısınız?
"Tefekkür, gafleti izale eder. Dikkat, teemmül; evham zulümatını dağıtıyor. Lâkin nefsinde, bâtınında, hususî ahvalinde tefekkür ettiğin zaman derinden derine tafsilat ile tedkikat yap. Fakat âfâkî, haricî, umumî ahvalâta teemmül ettiğin vakit sathî, icmalî düşün, tafsilata geçme. Çünki icmalde, fezlekede olan kıymet ve güzellik, tafsilatında yoktur. Hem de âfâkî tefekkür, dipsiz denize benziyor, ...
Cenab-ı Hakk'a malûm ve ma’ruf ünvanıyla bakacak olursan, meçhul ve menkûr olur. Çünkü, bu malûmiyet, örfî bir ülfet, taklidî bir sema'dır. Hakikatı ilâm edecek bir ifâde de değildir. Burada anlatılmak istenen nedir? Neden haşa Allah’ı (c.c) bilemeyiz ve o bilinemez deniyor? Halbu ki kendisini tanıtmak için birçok peygamber ve kitaplar gönderen Allah (c.c) madem bilinmeyecekse neden bu kadar çok ...