Arama sonuçları: 22 sonuç bulundu.

(c.c.), (s.a.v.), (r.a.), (k.s.), (a.s.), (r.h.), (Hz.) gibi kısaltmalar kimler için söylenir ve anlamları nelerdir? Detaylı bir şekilde izah eder misiniz? 
Birincisi: Bundan on beş sene evvel, Rusya’nın şimâlinde esîr olduğum zaman, doksan esîr zâbitlerimizle beraber büyük bir fabrika koğuşunda bulunuyorduk. Sıkıntıdan ve ruh darlığından çok münâkaşalar, gürültüler oluyordu. Umumunun bana karşı ziyâde hürmetleri olduğundan teskîn ediyordum. Sonra, sükûneti muhâfaza için dört beş zâbiti tâ‘yîn ettim. Ve dedim: “Hangi köşede bir gürültü işittiniz, heme...
 "Arşı ise (daha önce) su üstünde idi." tabiri ile murad nedir.? "Rahman arşa indi(istiva etti)" tabirinden anlaşılması gereken mana nedir?
Bediüzzaman Hazretleri'nin kendisinden sonra yerine geçmek üzere Hüsrev Efendi'yi bıraktığı doğru mudur?
Bediüzzaman Hazretleri'nin Kur'an harflerinin günlük dilde okunup yazılması ile ilgili bakış açısı nasıldır?
Bediüzzaman Hazretleri diyor ki: "...ben dindar bir cumhuriyetçi olduğumu elinizdeki tarihçe-i hayatım isbat eder." (Şualar - 363) Üstadın cumhurriyetten kastı nedir? Buradan Üstadın zamanındaki rejimi destekliyor manası çıkar mı?
Çocuklara hangi risaleleri nasıl anlatalım?
14. Söz'ün Zeyli'nin telif sebebi olan ve bu zeyilde "şimdiki zelzele", "bu büyük zelzele" diye bahsedilen hadise, hangi zelzeledir? Bu zeylin, 1939 Erzincan zelzelesinden önce, 1933 yılında yazıldığını biliyoruz. Hem 1939 zelzelesi Ramazanda, teravih vaktinde olmamıştır. 1992 Erzincan zelzelesi teravihte olmuştur. Ayrıca "ehl-i zındıkanın orada tesirli bir merkez-i faaliyet tesisleri" mesele...
Bediüzzaman Hazretleri Tevafuklu Kur’an-ı Kerim’in basımı için Altın biriktirmiş. Bu altınlar onun vefatından sonra Hayrat Vakfı Kurucusu Ahmed Hüsrev Altınbaşak’a teslim edilmiş. O da bu altınlar ile Hayrat Vakfını kurmuş. Tevafuklu Kur’an-ı Kerim basımı nasıl olmuş ve bunlar doğru mudur? İşin aslı nasıldır?
Üstadımız hediye kabul etmezmiş. Peki biz Risale-i Nur talebeleri bu noktada nasıl hareket etmeliyiz? Bizim kabul etmemizde ihlasımıza bir zarar var mı? İhlas Risalesinde kalben muntazır kalmamak şartıyla sanki kabul edilebileceğini söylüyor. Buna rağmen kabul etmemiz tebliğ vazifemizin istikameti açısından nasıl olur?