Bazen bir meselede iki kişi de kendini haklı görebiliyor, karşı tarafı da haksız görüyor. Ayet-i Kerimeler ve Hadis-i Şeriflerle beraber Uhuvvet Risalesini de tekrar tekrar okuduğum halde bu durum bende düzelmedi. Karşımdaki kişiye muhabbet beslemek yerine, ona darılıyorum, küsüyorum ve bu hal sürekli devam ediyor. Okuduklarımın kalbime tesir etmediğini anlıyorum, kalbim eskisi gibi düzelmiyor. İk...
Neden merhametli Rabbimiz bizden küçücük evlatlarımızı alıyor bizim terbiyemize bırakmıyor?
- İhlas risalesinde “ istemeyen bir arkadaşınızla yaptırması. Üstad hazretleri burada ne kast ediyor anlayamadım. İstemeyen derken nefsimiz istemediği bir arkadaşı mı kast ediyor, Anlatmak istemeyen bir arkadaşı mı kast ediyor yoksa başkaca bir şey mi? Ayrıca kimi kast ediyorsa neden istemediği mühim değil midir acaba. Belki kendisini yetersiz görüyordur. Bu durumda ne yapmak gerekir?
Bir mümin, diğer bir mümine kin ve adavet, düşmanlık ederse nasıl bir zulüm etmiş olur?
Kıskançlık duygumu nasıl terbiye edebilirim? Sevdiğim insanları çok kıskanıyorum ve bu beni ruhen yıpratıyor. Arkadaşlarımı özellikle. Dinimizde bunun bir ölçüsü veya ayet ve hadislerde karşılığı var mı?
"...Ma‘lûmdur ki, adâvet ve muhabbet, nûr ve zulmet gibi zıddırlar." Uhuvvet Risalesinde geçen bu cümleyi izah edebilir misiniz?
"Evet, tevhîd-i îmânî, elbette tevhîd-i kulûbü ister. Ve vahdet-i i‘tikād dahi, vahdet-i ictimâiyeyi iktizâ eder."
Cümlesini izah eder misiniz?