Arama sonuçları: 379 sonuç bulundu.

Bediüzzaman Hazretleri'nin tabiriyle, "Kur'an-ı mucizül beyanın on vücuh külliye-i icaziyesi" nelerdir?
Barla Lahikasında yer alan 45 numaralı, Küçük Zühdü abiye ait mektupta bahsedilen bir risale için hem İcaz-ı Kuran tabiri kullanılmakta hem de 33 penceresi olduğundan bahsetmektedir. Burada kastedilen 33. Mektup mu yoksa 25. Söz müdür?
"Evet, Kur’ân’da Zât-ı Ahmediye’ye (asm) en büyük makam vermek ve "dört erkân-ı îmâniyeyi" içine almakla, لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ rüknüne denk tutulan مَحَمَّدٌ رَسُولُ اللّٰهِ hakîkati, risâlet-i Muhammediye (asm) kâinâtın en büyük hakîkati; ve Zât-ı Ahmediye (asm), bütün mahlûkātın en eşrefi; ve hakîkat-i Mu­hammediye (asm) ta‘bîr edilen küllî şahsiyet-i ma‘neviyesi ve makam-ı kudsîsi, iki ci...
Namazda ya da ezberimden Kuran ya da dua okurken kıraatın vaciplerini ve vacip olmayan(medd-i tabii, medd-i munfasıl, medd-i arız, medd-i lin, idgam-ı misleyn, idgam-ı mütecaniseyn, idgam-ı mütekaribeyn, izhar, ihfa) gibi vacip yada vacip olmayan kuralları belirlenen miktardan az yapmak yada hiç yapmamak günah olur mu? Özellikle namaz esnasında kıratın vaciplerini terk ettiğimde namazın vaciple...
Tevafuk ne demektir? “Kur’an’daki tevafuk mucizesi” tabiri ile anlatılmak istenen nedir?
"Eğer zaruriyat-ı diniyede doğrudan doğruya Kur'an gösterilse idi, zihin tabiî olarak müşevvik-i imtisal ve mûkız-ı vicdan ve lâzım-ı zâtî olan "kudsiyet"e intikal ederdi. Ve bu suretle kalbe meleke-i hassasiyet gelerek, imanın ihtaratına karşı asamm kalmazdı."  Bu metni tahlil eder misiniz?
Tarîk-i Nakşî de dört şeyi bırakmak lazım. Hem dünyayı, hem nefis hesabına ahireti dahi hakiki maksad yapmamak, hem vucudunu unutmak, hem ucba, fahra girmemek için bu terkleri düşünmemek.. Risale- nurda ise "Acz-mendi tarikinde dört şey lazımdır: Fakr-ı mutlak, acz-i mutlak, şevk-i mutlak, şükr-ü mutlak ey aziz!" şeklinde geçen esasları acıklar mısınız?
Secde suresi 5. ayet'e göre dünyanın bir günü 1000 yıla bedel, Mearic suresi 4'e göre 50.000 yıla bedel. Bu iki ayet-i kerimeyi nasıl anlamalıyız?
Üstadın, “Kur’an-ı Hâkîm’in hakikatına değil dünya saadetimi, belki lüzum olsa ahiret saadetimi dahi feda etmeye karar verdim.” cümlesini nasıl anlamalıyız? Ahireti feda etmek ne demektir ve nasıl olur?
"akıl ve nakil tearuz ettikleri(birbirine zıt oldukları) vakitte, akıl asıl itibar ve nakil tevil olunur." üstadın bu ifadelerini izah edermisiniz?