Yâsîn, hâmîm-sad gibi bazı surelerin başında geçen bu Arapça kelimelerin anlamı neden meallerde yok? Neden meallerde, bu kelimeler olduğu gibi okunur?
Kur'an-ı Kerim neden Arapça olarak okunmalıdır? Namaz ve namazın tesbihatı gibi ibadetler neden Arapça yapılmalıdır? Anlamadan okumak yerine meali okumak mı daha faziletlidir? Arapçanın ne gibi hususiyetleri Cenab-ı Hakkın bu dili murad etmesine vesile olmuş olabilir? Mümkünse teferruatlı makale olarak cevap verir misiniz?
Kur'an'da emir ve nehiy bildiren ayetlerde belagat, fesahat, cezalet gibi mucizevi özellikler var mıdır? Mesela Bakara Suresi 43. ayette namazın kılınması ve zekatın verilmesi emrediliyor. Benim aklıma "bir şeyi emretmek ve men etmek gayet basit kelimelerden oluyor, nasıl bu kelimelerde belağat, cezalet fesahat gibi mucizevi özellikler bulunabilir?" sorusu gelmektedir.
Tevafuklu Kur'an'da, Allah kelimelerinin alt alta gelerek tevafuk etmesi Kur'anın bir mucizesi midir? Hattatın kendi hüneri olamaz mı?
Kuran-ı kerimden en bilgili insandan en cahil insana kadar herkesin tam hisse almasını detaylı bir şekilde açıklar mısınız? Ayrıca bu özelliğin neden mucize olduğunu açıklar mısınız?
Üstad Bediüzzaman, Kur'anın kırk vech-i icazından ve yedi nevi icazından bahs ediyor. Bu kırk vecih misalleriyle külliyatın neresindedir?
Yedinci Şua'da Kur'an'ın altı cihetten nurlu olduğu anlatılıyor. Bu yönleri nasıl anlamalıyız?
Kur'an'ı tefsir edecek kimsede hangi vasıflar olmalıdır?
Hz. Muhammed’in (asm) peygamber olduğunun delillerini önemli başlıklarla nasıl sıralayabiliriz?
Peygamber'e(sav) inanmayan birisine ne gibi risalet delilleri sunabiliriz?