Kudsî Hadis ve Celcelûtiye Soru

Kudsî hadisle vahiy arasındaki fark nedir? Bediüzzaman Hz. Celcelutiyye'nin aslı vahiydir diyor. Vahiy ise niye Kur'an'da değildir?

Kudüs-Mescid-i Aksa-Filistin Soru

Filistin ve Kudüs konusunu detaylıca anlatabilir misiniz? Arkadaş çevremde çok farklı konuşmalar oluyor. Bu meselede yanlış düşünen arkadaşlarıma önceden davrandığım gibi samimi mi davranmalıyım yoksa aramıza mesafe mi koymalıyım? 

Küfre Giren Kişiyi Uyarmayan İnsan Küfre Girer mi Soru

"İltizam-ı küfür, küfürdür", "küfre rıza küfürdür" gibi sözler var. Bir Müslüman bir küfre şahit olsa, o küfrü düzeltme şansı olduğu halde bişey yapmasa, müdahale etmese, sussa bu iltizam-ı küfürmüş ve o insan küfre girermiş... Bundan dolayı çok gergin oluyorum. Sürekli çevremdeki insanların ister yabancı olsun, ister ailem olsun bi insan küfür söz söylediğine şahit olduğum zaman şimdi müdahale et...

Küfrün Kısımları Soru

7. Şua da geçen küfrün kısımları konusunu izah eder misiniz?

Küfür Sözcüklerini Dinlemek, Gayr-i Ahlâkî Sitelere Girmek Soru

İnternette gezinirken yabancı dinsiz ve gayr-i ahlaki sitelere girilince oralarda duyduğumuz ve gördüğümüz küfür sözleri ve hareketleri, bizi dinden çıkarır mı? Bir de necasetin temizliği nasıl olur? Necaset, abdesti ve guslü bozar mı?     

Küfür ve Tekfir Meselesi Soru

Küfür nedir? Kimler tekfir edilebilir? İnançla alakalı(akaid) meselelerinden herhangi birisini inkar eden kafir olur mu? Hulefa-yı raşidinin efdaliyet sırasını inkar eden kafir olur mu?Bida ehli ile dalalet ehline kafir denilir mi?

Kul Hakkı Soru

Üstadın kul hakkına ilişkin uyarıları, tavsiyeleri nelerdir? Hizmetteki hak nasıldır?

Kul Hakkı ve Helallik İsteme Soru

Helallik isterken ayrıntıyı söylemek zorunda mıyız; yoksa söylemeden hakkını helal et demek yeter limidir?

Kul Hakkına Giren Kişinin Ahiretteki Durumu Soru

Bizim hakkına giren bizi kandıran ve canımızı çok yakan bir kişiye karşı Allah'a havale etmek veya kahhar zikri çekmek günah olur mu?

Kul kendi fiilinin yaratcısı olsaydı ihtiyarı kalmazdı Soru

Evet eğer abd hâlık-ı ef'ali bulunsaydı ve icada iktidarı olsaydı, o vakit ihtiyarı ref' olurdu. Çünki ilm-i usûl ve hikmette مَا لَمْ يَجِبْ لَمْ يُوجَدْ kaidesince mukarrerdir ki: "Bir şey vâcib olmazsa, vücuda gelmez." Yani, illet-i tâmme bulunacak; sonra vücuda gelebilir. İllet-i tâmme ise; ma'lulü, bizzarure ve bilvücub iktiza ediyor. O vakit ihtiyar kalmaz. Bu pasajı detaylıca açıklar mısın...