Fıtratı bozmak ne demektir? Hangi durumlarda fıtrat bozulmş olur? Her fıtratı bozan lanetlenmiş midir? Kulak deldirmek ve sünnet olmak fıtratı bozmak olur mu?
Ramazanda vermemiz gereken fitre, kumanya yardım paketi olarak verilebilir mi?
Zina yapmak, adam öldürmek, anne babaya asi olmak gibi haram olan şeyleri işlemediğimizde sevap kazanıyor muyuz? Mesela bir kişi hiç zina etmediği için ona sevap verilir mi?
Hastalar Risalesi 15. Deva'da geçen; "... Öyle çok mübârek hastalıklar var ki, velâyet derecesini ölümle kazandırır. Hem hastalık, dünya aşkını ve alâkasını hafifleştirdiğinden, vefat ile dünyadan, ehl-i dünyâ için gāyet elîm ve acı olan mufârakati tahfîf eder ve bazen de sevdirir" kısmında, hastalıklar ehli dünya için olan ayrılığı nasıl hafifleştirir? Bu kısmı izah eder misiniz?
"Havârik-ı medeniyet dedikleri şeyler ve keşfiyâtlarına medâr-ı iftihâr zannettikleri emirler, ma‘nevî bir duâ neticesidir." bu cümleden ne anlamalıyız?
11. Söz'de geçen hayatın mahiyeti ile alakalı sıralanan cümlelerden, "hem kainatdaki alemlerin bir mizanı, hem bu alemi kebrin bir listesi hem şu kainatın bir haritası hem şu kitabı ekberin bir fezlekesi " cümlelerinin yorumunu nasıl yapabiliriz?
Hücumatı Sittede birinci desise olan hubbu cah kısmında üstad 'hakiki olmayan bazı biçare dostlarımı o suretle çekdiler manen onları tehlikeye attılar. Haşiye o biçareler kalbimiz üstad ile beraberdir fikriyle kendilerini tehlikesiz zan ettiler....' diye giden kısımdaki hadise hakkında detay verebilir misiniz? Bunlar üstadın etrafındaki talebelerden mi oluşuyormuş, şahıslar belli midir, bu olay ne...
Bediüzzaman Hazretleri, Osmanlıca Sözler Mecmuası'nın arkasında Husrev Efendi için; "Bir kalemle beş yüz nüsha yazan Husrev'i Cennetü'l-Firdevs'te mesut eyle..." diye dua ediyor. Bu ifade ile bir tek divitle 500 mecmua yazmış mı demek istiyor? Ayrıca Husrev Efendi'nin toplamda kaç risale yazdığı belli mi?
1-Tam ihlasa nasıl muvaffak olunur? İhlası kazanmamız için neler yapabiliriz? 2-İhlas suresinin bildiğimiz ihlasla bağlantısı nasıldır?
Bediüzzaman hazretleri bir yerde "“Vicdanın ziyası ulum-u diniyedir. Aklın nuru fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecelli eder." demektedir. Ancak 11. recada "ulûm-u felsefiyeyi, ulûm-u İslâmiye ile beraber havsalama doldurmuştum. O ulûm-u felsefiyeyi pek yanlış olarak ma‘den-i tekemmül ve medâr-ı tenevvür zannetmiştim. Halbuki o felsefî mes’eleler, ruhumu çok fazla kirletmiş ve te...