"Demek esbâbın te’sîri yok. Müsebbibü’l-esbâbdan başka bir melce’ olamadığını aynelyakîn gördüğünden, sırr-ı ehadiyet, nûr-u tevhîd içinde inkişâf ettiği için, şu münâcât birdenbire geceyi, denizi, hûtu musahhar etmiştir."(Lemalar)
Bu cümlede geçen sebeplerin tesirinin olmaması ve müsebbibul esbap tabirlerini açıklayabilir misiniz?
Kişi annesinin veya babasının süt kardeşiyle evlenebilir mi? Bu kişilerden şafi mezhebine göre abdest bozulur mu?
Telefonda Kuran-ı Kerim uygulamasını açtığımızda abdestli olmamız lazım mı?
Namaz abdesti olmadan tesbihat yapılabilir mi? Örneğin, sabah namazını kıldık ve yattık sonra uyandığımızda tesbihat (namaz duası, ecirnalar, ismi azam yani tümü) (ezberden)yapabilir miyiz? Eğer yapabiliyorsak sonunda aşr-ı şerifler ezberden okunabilir mi?
Arkadaşın annesi yaşlı ve kemik erimesi olduğu için yürümekde zorluk çekiyormuş. Bir kaç defa abdest için kalktığında düşmüş. Şimdi korkudan abdest alamıyormuş. Yanında her zaman yardım edeni de yok. Bu durumda namaz için teyemmüm alması caiz olur mu?
Küçüklüğünden beri tırnak yeme alışkanlığı olan biri için protez tırnak caiz midir? Acaba Abdest geçirir mi?
Tırnaklar arasındaki kir, kumaş kiriyse veya tozsa abdeste ve gusüle mani midir?
"Sultan merhum Abdülhamid Hanın sabık içtimaî kusuratı" diyor üstad. Abdülhamid Han Hazretleri sabık (önceki) içtimaî kusuratları nelerdi.
Birde üstadın meşrutiyet tasavvuru nedir. Genel olarak meşrutiyet derken neyi kastediyor üstadımız?
İhlas risalesinde İmam Ali (k.v) ve Gavsı Azam Abdülkadir Geylani (ks) Hazretlerinden bahisle; "böyle manevi kahramanları arkanızda zahir başınızda üstad bulmak isterseniz ihlası tammı kazanınız" deniliyor. Bu konu hakkında bilgi verebilir misiniz?
Ezan okunduktan sonra namazı kılmanın bir süresi var mı? Yoksa ezan okunup bittiği gibi kılınması mı lazım?
Bir de idrarımızı yaptıktan sonra sonradan akıntı oluyorsa (hanımlarda) peçeteyi koyup ona akmasını sağlayabilir miyiz? Ve halen ıslaklık varsa ise peçeteyle silip abdest alabilir miyiz, namaz kılabilir miyiz?