Risale-i Nur'da geçen; "Madem çare-i necat budur. Senin yolunda o cüz'-i ihtiyarîden vazgeçiyorum" İfadesini nasıl anlamalıyız? Cüz'-i ihtiyarîden vazgeçmek ne demektir?
Risale-i Nur'dan nasıl daha fazla istifade edebiliriz?
Risale-i Nur'u gölgeli nüshalardan yazmanın, gölgesiz olarak yazmaktan fazilet cihetiyle bir farkı var mıdır? Herhangi bir sebepten gölgesiz yazı daha faziletlidir denilebilir mi?
Bediüzzaman Hazretleri çok yerlerde Risale-i Nur Kur'an'ın bir mucize-i maneviyesidir diyor. Risale-i Nur 'un Kuranın manevi bir mucizesi olması ne demektir?
Üstad Bediüzzaman Hazretleri, mükerrer yerlerde Risaleler için, Kuran'dan ilhamen kendisine yazdırıldığını, kaynağının başka dini veya fenni kitaplar olmadığını söylüyor. Fakat okurken, bazen meşhur İslam alimlerinden yaptığı nakillerle, bazen de fen bilimlerinden getirdiği izahlarla karşılaşıyoruz. Bu durumda nasıl Kur'an'dan mülhem olmuş oluyor?
Bazen gazetelerde burçlar çıkıyor, bunlar gerçek mi? Risalede burçlardan bahsediliyor mu?
Risalelerin yanına veya altına mananın daha iyi anlaşılması için kısa lügat koymak noktasında karşı çıkıp itiraz edenler oluyor. Bu konuyu biraz izah eder misiniz?
Kur’ân’ın âyetü’l-kübrâsının iki tefsiri olan iki Âyet i Kübrâ risalelerinde hadiste belirtilen bir saat tefekkür var mıdır? Varsa nasıldır?
Risale-i Nur hizmeti devam ettikçe yazı hizmetinin de devam edeceğini ve elzem olduğunu isbat eden Risale-i Nur'dan bazı ifadeler gösterebilir misiniz?
Şimdi matbaalar Kur'an hattıyla risaleleri basıyor ve neşr ediliyor. Eskisi gibi değil. O halde Risale-i Nur'u el ile yazmaya lüzum kalıyor mu?