Son zamanlarda sahabelere karşı üstünlük iddiası nereden çıkıyor, kim çıkarıyor. Bu zamanda bu konular neden çok konuşuluyor, gündemde tutuluyor?
Sahabeye karşı üstünlük davası nereden çıkıyor? Kim çıkarıyor?
"Demek yirmibeş bin seneye karib bir daire-i muhitanın içinde, rivayete binaen Şam-ı Şerif kıt'ası bir çekirdek hükmünde olarak o daireyi dolduracak bir meydan-ı haşir bastedilecektir." (Mektubat)
"Şam-ı Şerif kıt'ası bir çekirdek hükmünde" bunun hikmeti nedir?
...ve küfür ve isyan ile ve seni va‘dinde tekzîb etmekle senin azamet-i kibriyâna dokunan ve izzet-i celâline dokunduran ve ulûhiyetinin haysiyetine ilişen ve şefkat-i rubûbiyetini müteessir eden ehl-i dalâleti ve ehl-i küfrü, haşrin inkârında onları tasdîk etmekten yüz binler derece mukaddessin. Buradaki şefkat-i rububiyetin müteessir olmasını nasıl anlamalıyız? Cenab-ı Hakk kendi yarattıklarında...
"Bazan birşeye şiddetli muhabbet, o şeyin inkârına sebep olur." cümlesini izah edebilir misiniz?
‘’Saniyen: Sarsıntılı olan altıncıdaki kardeşlerimizin istirahatlerini merak ediyorum. Bir parmak hariçten hapse, hususan altıncıya karışıyor. Oradaki kardeşlerimiz dikkat ve ihtiyat edip hiç bir şeye karışmasınlar.’’ Üstad ın ifade ettiği ‘’altıncı’’ ifadesi koğuş numarası mıdır? Eğer öyleyse üstad diğer koğuşta olan hadiseleri nerden biliyor?
"Evet, nasıl ki hüsün elbette bir âşık ister. Taam ise aç olana verilir."
29.sözde geçen bu ifadeyi konuyla bağlayamadık halbuki üstad kainattaki bu tezyinatın, mehasinin ve kemalatın enzarı için meleklerin insanların ve cinlerin gerekliliğinden bahsederken yukarıdaki cümlede sanki bizim enzarımız için de kainatın varlığı gerekli görülmüş gibi bir mana çıkıyor.
Tabiat Risalesini mütalaa ederken aklımıza bazı sorular takıldı. Bunlar
1- "Ehl-i imanın kuvvetli efkarı içinde" derken buradaki kuvvetli efkar lafzından ne anlamamız gerekiyor?
2- Üstad Hazretleri Tabiat Risalesini neden ilk olarak arapça neşrediyor?
3- Üstad Hazretleri Tabiat Risalesinin sebeb-i telifini anlatırken "Gayet mütecavizane ve gayet çirkin bir tarz ile" ifadesini kullanıyor. Bunlar...
“Evet, insanın yediği yemekler, biri gıda, diğeri tefekküh ve meyve olmak üzere iki kısımdır. Birinci kısım, tekerrür ettikçe memnuniyet verir, kuvvet verir, kat kat teşekkürlere sebep olur. İkinci kısmın tekerrüründe usanç, teceddüdünde lezzet vardır.” (İşarat-ul İcaz Bakara suresi sayfa 26)
Paragrafta geçen "tekerrüründe usanç, teceddüdünde lezzet vardır" ifadesini anlayamadık, hem tekrar he...
Ben okuldaydım sınıftaydım, yanlış hatırlamıyorsam şöyle bir soru sordum. Namazı bırakmak dinden çıkarıyormuş. Sonra hoca olur mu öyle şey dedi, yanlışımı düzeltti. Ben de bir anda oluverdi internetten baktım demiştim. İnternetten bakıp bakmadığımı bilmiyorum. İnternetten baktım sözüne nasıl tövbe ederim.
İkincisi yanlış dini bilgi söylenmişse sadece tanıdığımız kişilere mi doğrusunu söyleyeceği...