Bakara suresi 47. âyette şöyle buyurulmakta: "Ey İsrail Oğulları! Sizlere ihsan ettiğim nimetimi ve sizi âlemlere tercih ettiğimi hatırlayınız." Bu âyet nasıl anlaşılmalıdır?
Sekizinci Lema'da geçen bu kısmı devamıyla birlikte izah eder misiniz?
İstihareye yatıyorum ama ne kalbimde nede rüyamda hiçbir şey hissetmiyorum. Oysaki 7 defa yapıyorum. Bu hususu izah eder misiniz? İstiharenin yapılışı ve sünnetteki yeri nedir?
Gençlik rehberinde Üstad Kabre giden 3 yoldan bahseder. Bu üç yoldan 3.sü anlatılırken, yani inancı olmadan Kabre girenlerin akıbeti anlatılırken şöyle bir cümle geçiyor: "Öyle inandığı ve itikad ettiği için cezası olarak aynını görecek." Yani yokluğa inanan insanlar, yok olmakla mı cezalandırılacaklar? Bu kısmı izah eder misiniz?
Gençlik Rehberinde, "Kabre girilen üç yol var bunlardan ikisi bedihidir" derken ikisi ile hangileri kasdediliyor?
Kader Allah'ın bilmesi diyoruz ancak Allah aynı zamanda her şeyin yaratıcısı. Yani "O dilemezse biz isteyemeyiz."(insan suresi) O zaman nasıl mesul oluyoruz? Bizim cüzî irademiz var diyoruz ama bizim isteğimizi de yaratan Allah, yani o bizim iyiyi seçmemizi dilese biz iyiyi seçeriz, kötüyü seçmemizi dilese kötüyü seçeriz. O zaman nerede kaldı benim mesuliyetim?
Kader ve kudret kelimeleri aynı kökten mi geliyor? Aynı kökten geliyorsa, o zaman nasıl ilmî olabiliyor? Bu iki kavramı birbirinden farklarıyla birlikte izah eder misiniz?
Kadının kocaya karşı yükümlülükleri nelerdir ve erkeğinin kadına karşı hakları nedir?
Kadir Gecesi gibi mübarek olan gecelerde Müslümanlar birbirlerine "Geceniz mübarek olsun!" tarzında tebriklerini ifade ediyorlar. Bu geceler zaten mübarek değil mi? Neden böyle deniyor?
Kainatta olan biten çok küçük ve gözümüze gereksiz gibi gelen şeyleri de illa bir hikmete bağlı olarak mı düşünmeliyiz? Yoksa Cenab-ı Hakkın koyduğu âdetlerin neticeleri olarak mı görmeliyiz? Mesela bir yaprağın ağaçtan düşerken savrulup bir yere düşmesi gibi...