Önceki alimlerden bazıları, tütün (sigara) içmek helal, bazıları mekruh, bazıları da haram demişler. Bediüzzaman Hazretleri'nden önceki müceddid olan Mevlana Halid Bağdadînin, zarar ve alışkanlık yapmıyacak kadar az içilen tütüne haram denilemeyeceğini söylediği de rivayet edilmektedir. Son müceddid Bediüzzaman Hazretlerinin de tütün veya sigarayla ilgili bir sözü yok ise tütüne haram diyebilir mi...
Yeni bir müceddid daha olacak mı?
Aklımızla sonzuzluk kavramını idrak edebilir miyiz? Ezeliyet ve ebediyet kavramları nasıl idrak edilebilir? yokluk nedir? Hiçlik nedir?
S.a. 24. Söz'ün 3. Dalı'nın ilk altı aslını misallerle açıklar mısınız?
16. Söz’de, Allah’ın bir olmasıyla birlikte bütün kainatı tek başına yaratıp idare etmesi, mekandan münezzeh olmasıyla birlikte her yerde hazır bulunması, İlâhlık mertebesinde olmakla beraber her şeye her şeyden yakın olması izah edilmiş. Üstad, böylesine aklı zorlayan bir meseleyi temessül bahsi ile açıklıyor. Sorulan soru ile temessül bahsinin alakasını izah eder misiniz? Bu derin hakikati öze...
Üstat Hazretleri 7.Şuanın hapse girmeye sebep olduğunu ve aynı zamanada necata da sebeb olduğunu söylüyor. Bu hapis Denizli hapsi mi? Eğer cevap evetse bildiğim kadarıyla Ayet-el Kübra 1938 de Kastamonu'da telif edilmiş. Fakat Denizli hapsi 1943 lerde. Nasıl olur da 38 de telif edilsin de 43 te hapse sebep olsun? Yaklaşık 5 senelik bu farkı nasıl anlamalıyız?
Meyve Risalesi 7. meselede geçen "ikinci güzde o ağacın gördüğü bütün vazifelerini" kısmındaki "ikinci güz" kavramı ile anlatılmak istenen nedir, izah edebilir misiniz?
15. Şuada 9 ve 10. şehadetleri izah ederken Al-i Muhammed (SAV) alimleri için HAKKAL YAKİN tabirini kullanırken, sahabe efendilerimiz için AYNEL YAKiN Tabiri kullanılmış. Niçin bu tabirler kullanılmış. Hakkalyakin mertebesi aynelyakından daha yüksek mertebe değilmi?
Şükr-ü örfî ne demektir? Bir tohumun ağaç olmasını onun şükr-ü örfîsi olarak düşünebilir miyiz?
11. Lem'a'da, “Muhabbetullah, Sünnet-i Seniyyenin ittibaını istilzam edip intac ediyor.” deniyor. Sünnete uymadığımız gâfil anlarımız muhabbetimizin yanlış yolda olduğu zamanlar mı? O anların özrü olabilir mi? O anları da kurtarmak mümkün olabilir mi?