"Evet, nasıl ki hüsün elbette bir âşık ister. Taam ise aç olana verilir."
29.sözde geçen bu ifadeyi konuyla bağlayamadık halbuki üstad kainattaki bu tezyinatın, mehasinin ve kemalatın enzarı için meleklerin insanların ve cinlerin gerekliliğinden bahsederken yukarıdaki cümlede sanki bizim enzarımız için de kainatın varlığı gerekli görülmüş gibi bir mana çıkıyor.
Feza alemi yani uzay boşluğunda insan gibi maddi vücudları olan somut varlıklar(Uzaylılar) var mıdır? (Melek ve diğer ruhani varlıkları kasdetmiyorum)
"Şimdi âlem-i melekût ve ervahta; ölmüş, vefat etmiş insanların ervahı pekçok kesretle vardır ve bizimle münasebettardırlar. Manevî hedayamız onlara gidiyor, onların nurani feyizleri de bizlere geliyor." (29. Söz) Soru) Ölmüş insanlar dünyada yaşayan insanlara dua eder mi. Mesela ölmüş bir baba oğlu için yada bir yakını için Allah'ım oğlumu düşmüş olduğu yanlışlıklardan kurtar, onu salih insanlard...
‘Allah insanı niye yarattı’ sorusuna cevaben ‘Allah insana özgür irade verdi ve kendi özgür iradesiyle kendisine ibadet edecek ve kendisine gelecek bir varlık olarak insanı yarattı’ diyorlar. Meleklerin kötülüğe yönelecek nefisleri olmadığı için imtihana tabi değil’ deniyor. Aynı olay cinlerde de var. O zaman bu olay böyle olmamalı. Çünkü cinlerde de irade var. Peki, bu duruma bir açıklık getirm...
"Eğer zaruriyat-ı diniyede doğrudan doğruya Kur'an gösterilse idi, zihin tabiî olarak müşevvik-i imtisal ve mûkız-ı vicdan ve lâzım-ı zâtî olan "kudsiyet"e intikal ederdi. Ve bu suretle kalbe meleke-i hassasiyet gelerek, imanın ihtaratına karşı asamm kalmazdı." Bu metni tahlil eder misiniz?
Yazı mektubunda geçen, "Ümmetimin bozulduğu zaman sünnetime yapışan yüz şehid sevabını kazanabilir" hadisinde geçen yüz şehit sevabını yalnız sevap cihetiyle mi anlamalıyız, yoksa makam olarak da o derece yüksek mi olacaktır? Mesela bir şehit 70 kişiye şefaat edebilecekken, bu şekilde 7000 kişiye şefaat hakkı doğar mı?
Secde suresi 5. ayet'e göre dünyanın bir günü 1000 yıla bedel, Mearic suresi 4'e göre 50.000 yıla bedel. Bu iki ayet-i kerimeyi nasıl anlamalıyız?
Haşrin yedinci hakikatindeki, "Alem-i gaybda, âlem-i âhirette, âlem-i ervahta, rububiyet-i âmmede mühim semere veren beşerin amelleri, hıfz içinde gözetilmek suretiyle,.."cümlesini izah eder misiniz? Her bir alemde beşerin amelleri nasıl semere verebilir?
İnsan ahlakı değişebilir mi? Yıllardır namaz kıldığı halde hayasızlığa devam edenler için 'namaz insanı hayasızlıktan alıkoyar' hadisine göre kıldığı namaz namaz değildir denilebilir mi?
"akıl ve nakil tearuz ettikleri(birbirine zıt oldukları) vakitte, akıl asıl itibar ve nakil tevil olunur." üstadın bu ifadelerini izah edermisiniz?