"Tefekkür, gafleti izale eder. Dikkat, teemmül; evham zulümatını dağıtıyor. Lâkin nefsinde, bâtınında, hususî ahvalinde tefekkür ettiğin zaman derinden derine tafsilat ile tedkikat yap. Fakat âfâkî, haricî, umumî ahvalâta teemmül ettiğin vakit sathî, icmalî düşün, tafsilata geçme. Çünki icmalde, fezlekede olan kıymet ve güzellik, tafsilatında yoktur. Hem de âfâkî tefekkür, dipsiz denize benziyor, ...
Sevgili Peygamberimiz (sav) bir hadisinde, akraba ile münasebeti kesenlerin Berat Gecesinde Cenab-ı Hakk'ın o kimselerin yüzüne bakmayacağını söylemiştir. Akrabalarımız kötü ise bu durumda ne yapmamız gerekir?
6 yıl önce dolar üzerinden bir akrabama borç para verdim. Fakat ne zaman ödeyebilir onu da bilmiyorum. Bu paranın zekâtı var mıdır?
İkinci sorum ise şöyle: Maaşla çalışan kişiyim. Zekât için 1 sene temel ihtiyaçları çıkıp, kalan miktara mı zekât vereceğim?
BİRİNCİ MEDAR: Dikkat edilse, şu kâinatın umumunda bir nizam-ı ekmel, bir intizam-ı kasdî vardır. Her cihette reşehat-ı ihtiyar ve lemaat-ı kasd görünür. Hattâ herşeyde bir nur-u kasd, her şe'nde bir ziya-yı irade, her harekette bir lem'a-i ihtiyar, her terkibde bir şu'le-i hikmet, semeratının şehadetiyle nazar-ı dikkate çarpıyor. İşte eğer saadet-i ebediye olmazsa, şu esaslı nizam, bir suret-i za...
Cenab-ı Hakk'a malûm ve ma’ruf ünvanıyla bakacak olursan, meçhul ve menkûr olur. Çünkü, bu malûmiyet, örfî bir ülfet, taklidî bir sema'dır. Hakikatı ilâm edecek bir ifâde de değildir.
Burada anlatılmak istenen nedir? Neden haşa Allah’ı (c.c) bilemeyiz ve o bilinemez deniyor? Halbu ki kendisini tanıtmak için birçok peygamber ve kitaplar gönderen Allah (c.c) madem bilinmeyecekse neden bu kadar çok ...
Bazı kimseler Allah'a ulaşmaya sadece üç vesile vardır diyorlar. Bunlar; Esmaül Hüsna, Dua ve Salih Amelin olduğu ifade ediliyor. Allah'a sadece bu üç vesile ile mi ulaşılır, başka vesileler de var mıdır? Sünnet-i Seniye bir vesile değil midir?
"(Kendilerine) O’ndan başka dostlar edinenlere gelince, Allah onları hakkıyla gözetleyendir. Sen ise onların üzerine vekil değilsin!" (Şura, 6) Bu ayeti nasıl anlamalıyız, buradaki dosttan kasıt nedir?
Mesnevi Nuriyede “Eğer o dünyaya ait faideler ve menfaatler o ubudiyete ve o virde veya o zikre illet veya illetin bir cüzi olsa o ubudiyeti kısmen iptal eder, belki o hasiyetli virdi akim bırakır, netice vermez.” diye geçiyor. Mesela Cevşenül Kebir'de çok güzel dualar var, hoşumuza gitti. Gerçekten ben bunları istemeliyim veya bunlardan korunmalıyım diye düşündük ve okuduk. Allah'ın rızasını düşü...
"Hâlık-ı Rahman-ı Rahim’in ilminde, meşhudunda, malûmunda baki kalmaklığın senin bekan için kâfidir." (Mesnei-i Nuriye) Meşhudunda , Malumunda baki kalmaklığı senin bekan için kafidir derken hem ilmi vücut, maddi, manevi, misal Hepsini mi kapsamaktadır ? Her şey hakikati ve aslı ile Hâlık-ı Rahman-ı Rahim`in ilminde var mıdır?
Bediüzzaman hazetleri “Hâlık-ı Rahman-ı Rahim’in ilminde, meşhudunda, malûmunda baki kalmaklığın senin bekan için kâfidir.” diyor. Allah'ın ilminde malumatında baki kalmaklığın bize ne faidesi var. Zira vücud-u haricimiz yaratılmadan öncede Allah'ın ilminde yine var idik, ama kendimizden haberimiz yoktu. Varlığımızı vücud-u haricimiz yaratıldıktan sonra anladık. Üstadımızın bu ifadelerini nasıl ...