Son zamanlarda bazı çevrelerden, "Üstad Bediüzzaman zamanında bir çok alimin sorularına cevab verdiği, bir çok ünlü feylesofları susturduğunu söylüyorsunuz, ama bunun bir belgesi ve münakaşa yaptığı feylesofların isimi hakkında hiç bir bilgi yok" şeklinde sorulara muhatap oluyoruz. Üstadımızın münakaşa yaptığı zamanın ünlü isimleri kimlerdir ve ya bu sorulara nasıl cevap vermeliyiz?
Bazı yazarlar tarafından Üstad Bediüzzaman Hazretleri'nin seyyid olmadığı iddia olunmakta, hatta bunu kendisinin reddettiği söylenmektedir. Üstad'ın seyyid olduğuna dair kendine ait ifadeleri var mıdır? Ayrıca Üstad'ın Kürt olması seyyid olmasına engel bir durum mudur?
Bilindiği gibi evlenmek Peygamberimizin bir sünnetidir. Said Nursi Hazretleri, sünnet-i seniyyeye çok bağlı bir İslam alimi olduğu ve insanları sünneti yaşamaya, eserlerinde çokça teşvik ettiği bilindiği halde neden evlenmemiştir.
Üstad Bediüzzaman'ın siyasete bakışı nasıldı?
“Ahir zamanda insanların en hayırlıları evlenmeyenler, evlenmeyenler içinde çocuğu olmayanlar, çocuğu olanlar içinde de az çocuğu olanlar olarak hadiste rivayet edilmektedir.” şeklinde bir hadis rivayeti var mıdır ? Bediüzzaman hazretlerinin evlenmemesi "evlenip çoğalınız ahirette ben sizin çokluğunuz ile övüneceğim" hadisi ile ters düşmekte midir ?
''Bitlis vilâyetine tâbi Nurs köyünde doğan ben, talebe hayatımda rastgelen âlimlerle mücâdele ederek, ilmî münakaşalarla karşıma çıkanları inâyet-i İlâhiye ile mağlûp ede ede İstanbul’a kadar geldim'' (Şualar) Üstadın ifade ettiği ''münakaşa,mücadele'' ifadeleri o zamanın eğitim anlayışından mı ileri geliyor?
Bediüzzaman Hz.lerinin Eski Said ve Yeni Said devrindeki üstadları hakkında bilgi verir misiniz? Üstadımızın hayatına ne gibi etkileri olmuştur?
Malumdurki uzun yıllardan beri bir takım insanların "ufo gördüm, kaçırıldım, uzaylılara inanıyorum" gibi iddiaları var. Sahte birçok video kaydı yapıldığı gibi, henüz sahte olduğu kanıtlanamayan kayıtlar da mevcut. Bu konuda bir müslüman ne düşünmeli? Kesinlikle var ya da kesinlikle yok denilebilr mi?
Ben üzülmesi gerekilen konularda üzülemiyorum. Örneğin Suriyeli Doğu Türkistanlı veya zulme uğrayan kardeşlerimizi görünce üzülemiyorum. Ne yapmam lazım.
Risalei Nurun muhtelif yerlerinde kerratla geçen vahidiyiyet ve ehadiyet kelimelerinin ıstılahi manadaki farkları nelerdir? Üstad bu kelimeleri ıstılahi manalarıyla mı kullanmaktadır yoksa Risalei Nurun terminolojisi içinde kendilerine has bir mana mı kazanmışlardır? Kısaca, Risale okurken bu kelimelerden ne anlamalıyız? Allah razı olsun.