Arama sonuçları: 1516 sonuç bulundu.

29. Söz Melaike bahsinde geçen "Yakin-i şuhudîden" kasıt nedir? “Hem hiç mümkün müdür ki, şu ehl-i edyânın bu icmâ‘-ı azîmin senedi, bir hads-i kat‘î olmasın? Bir yakîn-i şuhûdî olmasın? Hem hiç mümkün müdür ki, o hads-i kat‘î, o yakîn-i şuhûdî hadsiz emârelerden ve o emâreler hadsiz müşâhedât vâkıalarından ve o müşâhedât vâkıaları şeksiz ve şübhesiz, mebâdî-i zarûriyeye istinâd etmesin?” Bu kıs...
Bir günaha düşeceğim zaman 'o günahı yaparsam dinden çıkayım' diyen kişi bunu kâfir olacağına inanarak dediyse sonra pişman olup tövbe ederse ve o günaha düşerse kâfir olur mu?
Risale-i Nur'da neden acz ve fakrdan söz edilince, Allah'ın özellikle Kadir ve  Rahim ismleri kullanılıyor?
Yıllar önce bir dilekte bulunup, dileğim yerine gelirse Kur'an-ı Kerim'i ezberleyeceğim şeklinde çok büyük bir adakta bulunmuştum. Bu borcu yerine getirmememin büyük yükünü taşıyorum. Bu sözümün kefareti olur mu?
29. Söz'de, "Madem alem-i beka alem-i fenadan yaratılacak" diyor. Baki alemin bu fani dünyadan nasıl yaratılacağını açıklayabilir misiniz?
28. sözde geçen " lezaiz-i cismaniye için haşr-i cismani neden icab ediyor ?" sorusuna Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin cevabını açıklayabilir misiniz?
Gözler ile kulakların hakim olduğu bu asırda: Gözler akıllara, kulaklar kalplere perde olmuş.Sadece seyrediyor, yanlızca işitiyoruz. Gözün akla muhtaç, sözün kalbe müştak olduğunu nasıl idrak edeceğiz? 
24. Sözün 5. Dalının 2. Meyvesinde, "(Allah) manevi çok rızk ve nimetler isteyen insaniyeti sana verdiğinden, alem-i mülk ve melekut gibi geniş bir sofray-ı nimet, o mide-i insaniyetin önüne koymuş ve aklın eli yetişecek nisbette sana açmıştır" diyor. Alem-i mülk ve melekutun insaniyete ve insanın aklına nasıl nimet olduğunu açıklayabilir misiniz?
Ali İmran 77. Ayetinde deniliyor ya, söz ve yemin verip bozanlar temize çıkmayacak diye. Şimdi ben bu ayeti bilmeden o duruma düşmüş olsam ve öğrendiğimde korkup tevbe edip istiğfar çeksem ve kefaret ödesem affedilmiyecek miyim?
Din ile alakalı soruların cevaplarında “Alimlerin görüşü” veya “Alimlerin şu şekilde icması vardır” tarzında ifadeler yer alıyor. Peki bizler âlimi nasıl tanıyacağız? Bir zatın sözünün diğerlerinin sözüne tercih ettiren sebep nedir? Ve O zatın hükmünün kabul edilmesi, muteber olması neye bağlıdır?