Erkek karısını korkutmak ve terbiye etmek amacıyla kinayeli boşama lafızları söylemesi nikâhı düşürür mü? Örnek olarak "defol git, bir daha gelme, babana git, karım değilsin artık" gibi kelimeleri boşanma niyeti olmadan KORKUTMAK amacıyla söylemek nikaha zarar verir mi?
"Erkekler, kadınlar üzerine hâkimdir (onların reisidir)ler. (Bu,) Allah’ın(insanlardan) bazılarını (erkekleri), bazısından (kadınlardan) üstün kılması ve (erkeklerin kendi) mallarından sarf etmeleri sebebiyledir. Sâliha kadınlar ise, itâatkâr olanlardır. Allah’ın(kendilerini) korumasına mukabil, gaybı (kocasının yokluğunda, koruması gerekenleri)muhâfaza eden kadınlardır. İtâatsizliklerinden korktu...
Arapçadaki "Hüve /هو" kelimesi Allah için de kullanılıyor, lakin "Hiye /هي" denmiyor. Bunun hikmeti nedir? Niçin böyledir?
"Kur'ân'ı kesinlikle biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız."(Hicr, 15/9) Yine (Habibim ya Muhammed!)Şüphesiz biz sana kevseri verdik.(Kevser,108/1) gibi ayetlerde kullanılan "biz" kelimesinin hikmeti nedir? Neden biz diyor?
Kuran'da kaç defa "hamd" kelimesi geçiyor?
Kur'an'da emir ve nehiy bildiren ayetlerde belagat, fesahat, cezalet gibi mucizevi özellikler var mıdır? Mesela Bakara Suresi 43. ayette namazın kılınması ve zekatın verilmesi emrediliyor. Benim aklıma "bir şeyi emretmek ve men etmek gayet basit kelimelerden oluyor, nasıl bu kelimelerde belağat, cezalet fesahat gibi mucizevi özellikler bulunabilir?" sorusu gelmektedir.
Tevafuklu Kur'an'da, Allah kelimelerinin alt alta gelerek tevafuk etmesi Kur'anın bir mucizesi midir? Hattatın kendi hüneri olamaz mı?
Fatiha suresindeki مالك kelimesini biz 'maliki' diye okuyoruz. Başkaları 'meliki' diye okuyor. Sadece okuyuşta farklılık var değil mi? Lafzen tüm kıraat âlimleri مالك böyle yazıldığına inanıyor değil mi? Bu okuyuş farklılıklarının durumu nedir
لَٓا اِلٰهَ اِلَّٓا اَنْتَ cümlesiyle istikbâlimize, سُبْحَانَكَ kelimesiyle dünyamıza, اِنّ۪ي كُنْتُ مِنَ الظَّالِم۪ينَ fıkrasıyla nefsimize nazar-ı merhametini celbetmeliyiz. Tâ ki, nûr-u îmân ile ve Kur’ân’ın mehtâbıyla istikbâlimiz tenevvüretsin ve o gecemizin dehşet ve vahşeti, ünsiyet ve tenezzühe inkılâb etsin." cümlesini açıklar mısınız?
Üstad Bediüzzaman’ın, “Bu zamanda i’lâyı kelimetullah maddeten terakkıye mütevakkıftır” sözünü nasıl anlamalıyız? Bunun tatbiki için ne yapmalıyız?