Arama sonuçları: 3937 sonuç bulundu.

Cennet ümidiyle veya cehennem korkusuyla ibadet etmek uygun mudur? 
Bu dünyada keyif verici maddeler haram. Haram olmasının sebebi aklı örtmesi, sarhoşluk ve vücuda verdiği zararlar diye düşünüyorum. Ama bu maddeler ayni zamanda keyif ve neşe de veriyor. "Kendilerine mühürlü halis bir içki sunulur. İşte yarışanlar ancak onda yarışsınlar" âyetinde bahsedilen içkiler de insana keyif ve neşe verecek mi? Sarhoşluk durumu oluşacak mı?
Risalede cennet yukarıda cehennem aşagıda deniliyor. Dünyanın uzaydaki konumu sürekli değiştiğine göre bu ifadeyi nasıl anlamalıyız?
Ehli cehennem uzun süre sonra ateşe alışacak mı, sonsuza kadar azap devam mı edecek? Ehli cennetin tamamı Allahın cemalini görecek mi, cennete girip Allahı görmeyen olacak mı?
Cennetin tabakalarını yazar mısınız? Adn cenneti firdevs cennetinden üstün müdür? Hadislerde ve ayetlerde cennetin hangi tabakasına hangi hususiyete sahip insanlar girebileceği belirtilmiş midir?
Cennette Allah'ın izni ile bana verilecek yerde hayal türü kişilerde sohbet etmek, normal bir yaşam(Ahlaklı bir şekilde) sürdürmek mümkün müdür?
Vakıa suresi 35,36,37 ve Rahman s. 56,57 -70,71-74,75 ve Nebe s. 31,32,33,34 bu ayetlerde aklıma takılan, sanki cennette erkeğe sunulan kadınlar var. Haşa kadının değer ve kıymeti nerede? Erkek üstünlüğü mü var? Neden bu şekilde yazılmış. Kadına verilen değeri biliyorum ama bu ayetleri okuyunca işin içinden çıkamıyorum.
Cennette mertebesi farklı olan kişiler icin üstad aynı yerde bulunup farklı lezzetler alma gbi izah etmis. Hadislerde de sadece oruç tutanların reyyan kapısından gireceği cennet ve sadece belli bi ameli yapanların alacağı köşklerden bahsediliyor. Bu köşkleri mertebesi düşük olanlar görmedigi zamanlarda mi gezecek oraları hakedenler? Çünki mesela sadece oruç tutanların girecekleri yer oralar
Bazı art niyetli kişiler Cevşen'in uydurma olduğunu, çünkü sağlam rivayetlere göre, Peygamberimiz'in Uhud Harbinde iki kat zırh giymiş olduğunu ileri sürüyorlar. Bunlara nasıl cevab verilebilir?
4.Lemada geçen; "Evet, Âl-i Beyt’in efrâdı ise, i‘tikād ve îmân hususunda sâirlerden çok ileri olmasa da, yine teslîm ve iltizâm ve tarafgîrlikte çok ileridedirler. Çünkü İslâmiyet’e fıtraten ve neslen ve cibilliyeten tarafdârdırlar. Cibillî tarafdârlık zayıf da olsa, şânsız da olsa, hatta haksız da olsa, bırakılmaz." cümlesinde geçen Cibillî tarafdârlık zayıf da olsa, şânsız da olsa, hatta haksız...