Üstad Bediüzzaman Hazretleri niçin ömrü boyunca harama bakmamıştır? Bununla ilgili hikayeler ve alıntılar nelerdir?
Üstadimiz Bediüzzaman hazretleri mesliğimiz olan tefekkürün tarikinin üstünde bu kadar durmasının hikmeti nedir acaba? Tefekkürün önemini izah edebilir misiniz?
Üstad gibi bir alimin yazısının olmamasının hikmeti nedir ? Neden öğrenmemiştir?
"Taht-ı Belkîsı gibi “Beş Hakāik-i Sâbite” üzerine teessüs edecek. Bunları açıklar mısınız?
4. Şua'nın Birinci Mertebe-i Nuriye-i Hasbiyede geçen ''Bilhassa Kur’ân’a mensubiyeti ve kabûl-ü Nebevî ve inşâallâh marzî-i İlâhî cihetiyle bir ân-ı vücûdu ve nazar-ı Rabbânîye mazhariyeti, umum ehl-i dünyânın takdîrinden daha ziyâde kıymetdar bildim.'' Bu cümledeki "ân-ı vücûdu" ifadesinden ne anlamamız gerekiyor? Bu cümleyi Risale-i Nur penceresinden izah eder misiniz?
Bir Müslüman bütün Müslümanları sevmek zorunda mı? Çünkü kişi din olarak İslamiyeti seçmiş de olsa bizim çocuğumuza çok ciddi zarar vermiş olabilir, eşini öldürmüş olabilir, uyuşturucu satıcısı olabilir, işini kötüye kullanan doktor olabilir vs. Onu da sevmek zorunlu mudur? Sevmeden kasıt tam olarak nedir?
Halihazırda zekât veren biri, yeni eline geçen nisap miktarını aşan para ve altını elinde bulunduğu (zekâtını verdiği) nisap miktarı para ve altına ekleyip öyle mi zekâtını vermeli. Yoksa o eline yeni geçen altın ve paranın üzerinden 1 yıl geçtikten sonra varolan varlığına ekleyip zekâtını vermeli?
Bozulan yemin sayısı bilinmiyorsa ne yapılmalıdır? Akılda kalan kadar mı kefaret ödenmeli? Yapılan yemini birden fazla kere bozmak birden fazla kefaret gerektirir mi? Eğer birden fazla kefaret ödenecekse mesela 2 yemin kefareti 6 gün arka arka ya mı olmalı yoksa 3 er 3 er tutulabilir mi? Bu sayı çok artarsa durum ne olur?
"Vahid bir eser, bilbedahe vahid bir sani'den südur eder. Bir elbette birden gelir." Şimdi güneş bir tane diye niye sahibi de bir olmak zorunda? Bir şey tek ise o ancak bir zatın malıdır? kavramını izah eder misiniz?
Birinci Söz’deki îzâhata göre “Bismillâh”ın zikrindeki maksad nedir?