Bütün olaylar kader midir?
Kur'anda teslimiyet ile ilgili bir çok ayet var ve hepsine kalben inanıyorum. Bu hislerle şunu sormak istiyorum: "Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz" ayeti, benim içimdeki pozitiv ve negativ istekler ile onları uygulamamın da "Allah'ın takdiriyle yazılmış ve hükmedilmiş" şeyler olduğu anlamına geliyor mu?
Kader ve kazada, atânın hükmü nedir? Levhi mahfuzda var olan bir şey atâ ile değişir mi? Mesela sadaka belayı def eder. Hadisinde sadakanın kaderde var olan bir belayı değiştirdiği söylenebilir mi? Eğer levhi mahfuzda bir değişme olduğunu söylersek, bu durum Cenabı Hakkın her şeyi bilmesi gerçeğiyle zıt düşmez mi?
“Cebir ve i‘tizâlde birer dâne-i hakîkat bulunur” Ey tâlib-i hakîkat! Mâzîye hem musibet; müstakbel ve ma‘siyet ayrı görür şerîat. Mâzîye, mesâibe nazar olur kadere, söz olur cebriye. Müstakbel ve meâsî, nazar olur teklîfe, söz olur i‘tizâle. İ‘tizâl ile Cebir şurada barışırlar. Şu bâtıl mezheblerde birer dâne-i hakîkat mevcûd, mündericdir, mahsûs mahalli vardır. Bâtıl olan ta‘mîmdir." (Lemaat)
...
Kader Risalesi Birinci Mebhasta geçen "Nihayette Cenab-ı Hakk'a verilecek olan cüz-i ihtiyarî" Tabirinden ne anlamalıyız? Bu ifadeyi biraz açar mısınız? Bu ne demektir? Hasenat kısmını zaten Cenab-ı Hakk'a vermiş, seyyiat kısmının da talebini kendimize, icadını Cenab-ı Hakk'a vermiş idik. Şimdi ise bu tabir ile aynen bu mu tekraren ifade ediliyor yoksa başka bir mana mı var?
Cenab-ı Allah herşeyi biliyor ezelden ebede kadar... Madem herşeyi biliyor neden cennete gidecek kulunu cennete, cehenneme gidecek kulunuda cehenneme göndermiyor.?
Evlilik kaderi mutlak mıdır? Kaderi muallak mıdır? Eshab-ı Kiram’dan bir zatın Peygamberimize (s.a.v.):“Falan kadınla evlenmek istiyorum, dua buyurun” demesi üzerine: “Eğer sana, İsrafil, Mikail, Cebrail, ve Hamele-i Arş, (A.S.) dua etse, aralarında ben de bulunsam, gene sen ancak senin için yazılan kadınla evlenirdin.” buyurmuştur. (Ramuz:357/9)
Kader Risalesi'nin girişindeki, "Kader ve cüz-ü ihtiyarî, İslâmiyetin ve imanın nihayet hududunu gösteren, hâlî ve vicdanî bir imanın cüzlerindendir. Yoksa ilmî ve nazarî değillerdir." cümlesindeki "hâlî ve vicdanî","ilmî ve nazarî" tabirlerinden ne anlamamız gerekir?
Kaderin varlığını ispat eden deliller nelerdir?
Zorunlu durumlar hariç kadının sesinin erkeğe haram olduğunu biliyorum. Bunun sebebi nedir ?