Abdestsiz Kuran okumuyorum, ama abdest konusunda vesveseye kapıldığım için sürekli abdest yenileme isteğinden Kuran okuyamıyorum. Abdestli okumaya başlasam ama her ihtimale karşı abdestim bozulmuş olsa bile dokunmadan yüzüne bakarak okusam sayfaları da kalemle çevirirsem abdestsiz olsam da hatim sayılır mı?
Ben evli olan ablamla beraber şehirde kalıyorum. Anne-babamlar köydeler. Şehirde evleri yok. Ben de köyde kalırsam hiçbir bilgimi geliştiremiyorum. Ablamlarla kalmam caiz mi?
Hz. Üstad Bediüzzaman bir risalesinde, "Açlıktan kimsenin ölmeyeceğinden" bahsediyordu. Acaba Somalide açlıktan ölenlerin durumu nedir?
Acz elini nefisten çekse, doğrudan doğruya Kadîr-i Zülcelâl’e verir. Halbuki en keskin tarîk olan aşk, nefsinden elini çeker, fakat ma‘şûk-u mecâzîye yapışır. Onun zevâlini bulduktan sonra Mahbûb-u Hakîkî’ye gider.
Yukardaki yeri izah eder misiniz?
Tarîk-i Nakşî de dört şeyi bırakmak lazım. Hem dünyayı, hem nefis hesabına ahireti dahi hakiki maksad yapmamak, hem vucudunu unutmak, hem ucba, fahra girmemek için bu terkleri düşünmemek.. Risale- nurda ise "Acz-mendi tarikinde dört şey lazımdır: Fakr-ı mutlak, acz-i mutlak, şevk-i mutlak, şükr-ü mutlak ey aziz!" şeklinde geçen esasları acıklar mısınız?
Acz ve fakr neden makbûl bir şefaatcidir, besmele ile irtibatı nedir?
İnsan âciz ve fakir olduğu halde, âczi ve fakri nasıl ona şefaatçi olabilir?
İnsandaki acz ve fakr tevhide delil olur mu? Olursa nasıl olur?
"Sonra da acz ve nefsin itimadsızlığından neş'et eden ve işi birbirine bırakmak olan düşman-ı gaddar geliyor. Himmetin elini tutup oturtturur. Siz de
[لَا يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ اِذَا اهْتَدَيْتُمْ]
olan hakikat-ı şahikayı üzerine çıkarınız. Tâ o düşmanın eli o himmetin dâmenine yetişmesin." Bu kısmı izah edebilir misiniz? Burada geçen nefsin itimatsızlığını nasıl anlamalıyız?