“Arkadaş! Nefiste öyle dehşetli bir nokta ve açılmaz bir ukde var ki, zıdları birbirinden tevlid eder. Ve aleyhte olan her bir şeyi lehte zanneder. Meselâ güneşin eli sana yetişir, ziyasıyla başını okşar. Fakat senin elin ona yetişemez ve senin keyfin üzerine hareket etmez. Demek şemsin sana karşı iki ciheti vardır: Biri kurb, diğeri bu'd. Eğer senin ondan baîd olduğun cihetle "O bana tesir edemez...
"hem siz birer perde yaradılmışsınız. Ta güzelligi görülmeyen zahiri çirkinlikler size isnad edilip Zat-ı Mukaddes-i İlahiye'nin tenzihine vesile olasınız." (Sözler, 18. Söz) burada nefis nasıl perde oluyor?
Nesli tükenen hayvanların yaratılması abes değil midir? Sonuçta yok olduktan sonra düzen bozulmuyor.
Cenâb-ı Hak insanlara vermiş olduğu nimetlere karşılık olarak ne fiyat istiyor?
Lemaat Risalesi'nde geçen ilgili cümleyi devamıyla birlikte izah eder misiniz?
28. Lem'a'da, Zât-ı Zülcelâl'in dünyadaki mahlûkātın tedbîrine medâr dört arş-ı İlâhîsi var. Üçüncüsü ilim ve hikmet arşıdır ki; nûr unsurudur denilmektedir. Burayı misalle izah edebilir misiniz?
Risal-i Nurde geçen "İman ise hem o şahısdaki her ferdin nuru hayatıdır. Hem girdiği alemin ziyasıdır. " Cümlesinden hareketle, nur ve ziya kelimelerinin anlamı nedir? Birbirlerinden farkları nelerdir?
Kuranda Allah'ın her şeye gücü yeter diye geçiyor. Bunu biraz izah eder misiniz?
Bir kısım insanlar ölülere okunan Kur'an hatminin ölülerin ruhuna ulaşmayacağını söylüyorlar. Buna dair hadis-i şerifler var mıdır, ehl-i sünnetin görüşü nedir?