Risale-i Nur'da geçen; 'Kur'an Nedir Tarifi Nasıldır?' kısmına verilen cevabı madde madde izah edebilir misiniz?
Arapçadaki "Hüve /هو" kelimesi Allah için de kullanılıyor, lakin "Hiye /هي" denmiyor. Bunun hikmeti nedir? Niçin böyledir?
"Hem insan hodgâmlık ve zâhirperestliğiyle beraber, her şeyi kendine bakan yüzüyle muhâkeme ettiğinden, pek çok mahz-ı edebî olan şeyleri hilâf-ı edeb zanneder. Meselâ âlet-i tenâsül-ü insan, insan nazarında bahsi hacâlet-âverdir. Fakat şu perde-i hacâlet, insana bakan yüzdedir. Yoksa hilkate, san‘ata ve gāyât-ı fıtrata bakan yüzler öyle perdelerdir ki, hikmet nazarıyla bakılsa, ayn-ı edebdir. Ha...
Kur'anda ismi geçmeyip, Tevratta ismi geçen peygamberler İslamda Peygamber olarak kabul edilir mi? (örneğin İşaya, Samuel, Yeremya gibi)
Kur'an'da emir ve nehiy bildiren ayetlerde belagat, fesahat, cezalet gibi mucizevi özellikler var mıdır? Mesela Bakara Suresi 43. ayette namazın kılınması ve zekatın verilmesi emrediliyor. Benim aklıma "bir şeyi emretmek ve men etmek gayet basit kelimelerden oluyor, nasıl bu kelimelerde belağat, cezalet fesahat gibi mucizevi özellikler bulunabilir?" sorusu gelmektedir.
Tevafuklu Kur'an'da, Allah kelimelerinin alt alta gelerek tevafuk etmesi Kur'anın bir mucizesi midir? Hattatın kendi hüneri olamaz mı?
Kurandaki tevafuklar nasıl mucize oluyor? Bunu nasıl anlatabiliriz?
Kur'an'ı sadece meal okuyarak anlamaya çalışmak doğru mudur?
Kur'an'ı akılla tevil etmenin ölçüsü nedir? Bu konuda Risale-i Nur'un hangi yerlerinden yararlanabiliriz?
Kur'an'ın, Allah'ın sözü olduğunun delillerini ana başlıklar altında izah edebilir misiniz?