Arama sonuçları: 2354 sonuç bulundu.

Ruh insanın neresindedir. Ruh kalp de mi? Günümüz Tıp dünyasında açık kalp ameliyatı yapılmakta, doktorların geçici olarak kalbi yerinden söküp kalp üzerinde belirli bir çalışma yaptıktan sonda yerine taktıklarını biliyoruz. Buna bağlı olarak ikinci sorum bu şekilde, bir ameliyata maruz kalan bir insanın yani narkoz yiyen yarı ölü diyelim O zaman ruh nerede oluyor?
Dokuzuncu Lema'daki, 1-Ruhun mahlukiyeti inkişafından ibarettir.. nedemektir? 2- "Eğer zihni o maluma zarf yapsak o vakit o malum mevcud-u zihni bir malum olur.." cümlesini açıklar mısınız?
Rüya-yı sadıkanın kaderle olan münasebetini açıklar mısınız? Rüya nasıl kadere delil oluyor?
Rüyada Allah'ın zatını cemal sıfatıyla görmek mümkün mü? Rüyada Allah'ı görmenin nasıl olduğunu açıklar mısınız?
Ben bir hadis duydum ve sahih olduğunu biliyorum.   Hadiste saçlarını siyaha boyatanların cennetin kokusunu bile (yada bu şekilde çevrilmiş) alamayacaklarını söylüyor. Hocalara soruyorum bu cennete giremez mi demek diyorum... üstüne basa basa " cennetin kokusunu bile alamazlar deniyor" diyorum Verdikleri cevap şu: "Bazı hadislerde korkutma amaçlı böyle söylenebiliyor orda cennete giremez anlamı ...
Peygamberimizin miraçta gördüğü ve yaratılışın başından kıyamete kadar yalnızca secdede ve kıyamda duran meleklerin hikmetleri nelerdir? Onlar secde de müminlere dua mı ederler ve diğer melekler gibi Allah’ın sanatlarını tefekkür edebilirler mi? Sadece bu grup melekler için açıklama yapabilir misiniz?
Cenab-ı Hakkın Hâlık isminin varlığı haşa mahlukata ihtiyacı varmış gibi bir mana çıkıyor? bunu açıklarmısınız?
Risale'de geçen "Çünkü samimî bir ihlâs, şerde dahi olsa neticesiz kalmaz" cümlesini açıklar mısınız?
Sünnet-i Seniye risalesinde, şeairden bahisle "şahsi farzlardan daha ehemmiyetlidir" deniyor. Başka yerlerde bu konu açıklanırken şeairin tatbiki ''Farz-ı kifayedir'' denmektedir. Ancak Farz-ı kifayede bir kişinin yapmasıyla toplumun umumu o mesuliyetten kurtulur. Fakat şahsi farzı işlememek azabı gerektirir sizce bu bir çelişki değil mi? Bizlerin üzerine düşen şahsi farzlar nelerdir?
"Demek esbâbın te’sîri yok. Müsebbibü’l-esbâbdan başka bir melce’ olamadığını aynelyakîn gördüğünden, sırr-ı ehadiyet, nûr-u tevhîd içinde inkişâf ettiği için, şu münâcât birdenbire geceyi, denizi, hûtu musahhar etmiştir."(Lemalar) Bu cümlede geçen sebeplerin tesirinin olmaması ve müsebbibul esbap tabirlerini açıklayabilir misiniz?