Bahsedilen hadis şöyledir.
"Ahir zamanda, güvercin havsalası gibi siyah renkle saçını boyayacak insanlar zuhur edecek. Onlar var ya cennetin kokusunu bile koklayamazlar." 1
Havsala, kuşlardaki kursaktır, halk taşlık dahi der. Bununla güvercin göğsü kastedilmiştir. Çünkü çoğunlukla güvercinlerde bu kısım siyah renklidir. Nitekim Mekke'nin fetih günü Ebû Bekr'in (r.anh) yaşlı babası Ebû Kuhâfe'nin saçlarının ağaç çiçekleri gibi beyazlaştığını gören Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Bu beyaz saçı değiştiriniz ve siyahtan sakınınız"2
Taberânî'nin Ebû'd-Derdâ'dan yaptığı bir hadiste de Efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Kim siyahla (saçlarını) boyarsa, Allah onun yüzünü Kıyamet günü siyah kılsın"3
İbn Abbâs ve Câbir (radıyallâhu anhümâ)'den rivayet edilen iki hadis saçların siyaha boyanmasını yasaklamaktadır. Bu iki rivâyeti esas alan Nevevî saçı siyaha boyamanın tahrîmen mekruh olduğuna hükmetmiştir. Halîmî, saçı siyaha boyamanın erkekler hakkında mekruh olduğuna, kocası sebebiyle kadının siyaha boyamasının mekruh olmadığına hükmetmiştir.
Bu rivayetlerle beraber bir kısım rivayetlerde de Peygamberimiz (sav) saç boyamaya teşvik etmiştir. Hz. Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor:
"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Yahudîler ve hıristiyanlar (saçlarını) boyamazlar. Siz onlara muhâlefet edin."4 Bu hadis Tirmizî'de (Saçınızdaki) aklıkların rengini değiştirin, yahudîlere benzemeyin!" şeklinde gelmiştir.
Hadis muhtelif tarîklerden gelmiştir. Ahmed ibn Hanbel'in bir rivâyetinde, Ensâr'dan yaşlanmış, sakalları aklaşmış bir ihtiyarlar grubuna rastladığı vakit:
"Ey Ensar topluluğu (saçlarınızı) kızıla boyayın, sarıya boyayın ve Ehl-i Kitâb'a muhâlefet edin!" tavsiyesinde bulunur.
İmâm Mâlik şöyle demektedir: "Kına ve ketem ile boyamak câizdir, ancak siyahtan başka bir şeyle boyamak bence daha iyidir" demiştir. Ketem, bir bitki olup, saçlara siyah renk vermede boya maddesi olarak kullanılır. düşmanla cihad eden kimsenin saçlarını siyaha boyamasında kerâhet yoktur, ulemâ bu hususta ittifak eder.
Kadı İyâz eserinde bu hadisleri telif etmek amacıyla Taberânî'nin şu açıklamasına yer verir: "Doğrusu şudur: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın saçtaki akları boyamayı emreden ve yasaklayan rivâyetlerin hepsi sahîhtir. Aralarında tenâkuz da mevzubahis değildir. Hadislerdeki boyama emri Hz. Ebû Bekir'in babası Ebû Kuhâfe kadar yaşlanıp saçı sakalı ziyadesiyle ağarmış olanlar içindir. Yasak da henüz yeni ağarmaya başlayanlar içindir."
Kadı İyâz devamla der ki: "Seleften bazılarının saç boyamasına yer verip, bazılarının yer vermemesi meselesine gelince, bu da onların belirtildiği gibi ahvallerinin farklılığına bağlıdır. (Yani iyice ağaranlar boyamış, yeni ağarmaya başlayanlar boyamamıştır). Şurası muhakkak ki, boyama hususunda vârid olan emir ve nehiy bi'l-icma, vücûb ifâde etmez. Bundandır ki, bu konuda farklı görüşleri iltizam edenler birbirlerini tenkîd etmemişlerdir. Emir -nehiy ifade eden hadislerden birinin nâsih, diğerinin mensûh olduğunu söylemek de câiz değildir."
Gerek Kadı İyâz ve gerekse diğer ulemâ, meseleyi iki duruma irca ederek özetlemişlerdir:
1- Bir yerde saç boyama âdeti varsa, buna uymamak dikkatleri çekeceğinden, şöhrete sebep olur, bu ise mekruhtur. Aksi de böyledir, yani boyama âdetinin olmadığı bir yerde boyamak dikkat çekeceğinden mekruhtur.
2- Hüküm, ağaran saçın manzarasına bağlıdır. Yani, bir kimsenin ağaran saçı güzel bir manzara arzediyor, boyanma halinden daha nazif ve nezih görünüyorsa, boyamamak evladır, aksine akları çirkin ve iğrenç bir manzara arzediyorsa boyanması evlâdır.
Şâfiî mezhebinden olan Nevevî, Kadı İyâz'dan bu nakli yaptıktan sonra: "Doğru ve sünnete uygun olanı, mezhebimizin görüşü olarak kaydettiğim hükümdür" der. (Yani; "Kadın olsun, erkek olsun saçlarını kızıla veya sarıya boyamaları müstahabtır, siyaha boyamaları haramdır."5
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere Sevgili Peygamberimiz (asm) saç boyamayı kesin olarak yasaklamamış hatta bazı durumlarda teşvik etmiştir. Öyleyse bu tarz ifadeleri; sözün söyleniş tarzı, amacı, tarafların konumu, emredilen hususun mahiyeti gibi unsurları dikkate alarak değerlendirmek gerekir. Ayet ve hadislerde geçen emirlerin hepsi farziyeti ifade etmeyebilir. Bazı emirler müstehab şeklinde değerlendirilmiştir. Mesela;
"Yahudîler ve hıristiyanlar (saçlarını) boyamazlar. Siz onlara muhâlefet edin."6
hadisi saç boyayın şeklinde kesinlik ifade eden vücup bir emir değildir. Müstehap bir emirdir.
"Cennetin kokusunu alamazlar" ifadesi hiç bir zaman cennete giremezler manasında değildir. Zira o kimse saçını boyatma niyeti, şekli ve yaş durumu dikkate alınıp ona göre değerlendirilmelidir. Eğer bu açıklamalar sadedinde saç boyaması caiz olmayan kısma girerse tevbe edip o günahından kurtulabilir.
Fakat açık saçla gezip, sürekli farklı renklerde boya yaparak namahrem erkeklerin bakışlarını kendilerine çeken hanımlar, yaşlanmış ama yaşlanmasını gizleyip insanları aldatmaya çalışan yaşlı erkekler, kullandığı boya su geçirmez olup guslüne mani olan kimseler bu saç boyamanın haram olduğu guruba dahil olmuş olurlar.
Ayrıca bakınız;
https://risale.online/soru-cevap/fikih-3
https://risale.online/soru-cevap/gusulde-sac-islanacak-mi
https://www.risale.online/soru-cevap/hint-kinasi
https://www.risale.online/soru-cevap/hangi-sac-boyasi
Nesai, Zinet, 15; Ebu Davud, Tereccül, 20; Müsned, 1/273
Ebû Dâvud, Tereccul, 18; Nesâî, Zîne, 15
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları, c.7, s.483-485.
Buhârî, Libâs 67, Enbiya 50; Müslim, Libâs 80, (2103); Ebû Dâvud, Tereccül 18, (4203); Nesâî, Zînet 14, (8, 137); Tirmizî, Libâs 20, (1752).
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları, c.7, s.483-485.
Buhârî, Libâs 67