İmandan sonra en mühim esas namaz ise, Kastamonu Lahikasında geçen “ Kur’an-ı Hakîm’in nazarında imandan sonra en ziyade esas tutulan takva ve amel-i salih esaslarını düşündüm” cümlesini nasıl anlamalıyız? Bu cümleye göre imandan sonra en mühim esas haramlardan ve yasaklardan kaçınmak, yani takvadır anlamı çıkar mı?
Geçen internette bir yerde dinimizde önemli bir yeri olan biri ile ilgili espri yapılıyordu. Kişinin niyetini bilemem ama olumsuz bir espriydi. Gayr-i ihtiyari güldüm biraz ama sonra pişman oldum. Benim imanıma zarar gelmiş olabilir mi?
İman ve İslamiyet hakkında bilgi verir misiniz? Farkları nelerdir?
Ramazanda imsak ve iftar vakitleri konusunda bir şey sormak istiyorum, şu an uygulanan iftar, imsak ve namaz vakitleri doğru mu? Yani biz ezan okunduktan hemen sonra namaza durabilir miyiz ya da ezan okunduğunda iftarımızı hemen açabilir miyiz?
Eşarilerin ''İnsan, muhtar(ihtiyar sahibi) görünümlu mecburdur'' sözünü nasıl anlamalıyız? İzah eder misiniz?
Her bir insan kendisini keşfetmek ister. Bu keşfetme iç güdüsü, insanın geninde var yani fıtratında var. Bir insan nasıl doğru sorular sorarak doğruyu ve hakikati bulabilir? Bu noktada sağlam ve doğru rehberler nelerdir?
2.Lem’ada geçen; "Ve o makine-i insaniyede yüzer âlet var. Her birinin elemi ayrı, lezzeti ayrı, vazîfesi ayrı, mükâfâtı ayrıdır." cümlesini açıklar mısınız? Nasıl insandaki her âletin elemi ayrı lezzeti ayrıdır?
"Beşer, hakikate muhtaç olduğu gibi, bazı keyifli hevesata da ihtiyacı var. Fakat bu keyifli hevesat, beşte birisi olmalı. Yoksa havanın sırr-ı hikmetine münafi olur." cümlesinden nasıl anlamamız lazım? İzah eder misiniz?
"Evet Cenâb-ı Hak, senin ibâdetine muhtaç değil. Hem hiçbir şeye muhtaç değil. Fakat sen ibâdete muhtaçsın. Sen ma‘nen hastasın. İbâdet ise, senin ma‘nevî yaralarına tiryâk hükmünde olduğunu, çok risâlelerde isbat etmişiz." 23. Lema'nın Hatimesinde geçen bu cümleye göre insanın manen hasta olmasını nasıl anlamalıyız?
En'am suresi 116 da Rabbimiz "Eğer yeryüzünde bulunan (insan)ların çoğuna uyarsan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. (Onlar) ancak zanna tâbi' olurlar ve onlar sâdece yalan söylerler." buyurmaktadır. Bu ayetteki "insanların çoğunluğu" cümlesini nasıl anlamak lazım. Halbuki hadiste " ümmetim dalalet üzere ittifak etmez" vs. gibi hadis-i şeriflerle bunu nasıl tevfik edeceğiz.