16. Lem'a'da, "çocuğun umum efrad-ı beşeriyeye karşı birer alâmet-i farikası bulunan yalnız hakikî sîma-yı vechiyesini keşfedemez." denilmiş. Hakikî sîma-yı vechiyeden kasıt nedir? İkinci olarak: "Çocukların sîma-yı maddî ve manevîlerinde iki cilvesi var: Birisi vahdetini..." diye başlayan bahsi açıklar mısınız?
24.Sözün 5.Dalının 1.Meyvesinde geçen, "Muhabbet, şu kâinatın bir sebeb-i vücududur. Hem şu kâinatın rabıtasıdır. Hem şu kâinatın nurudur, hem hayatıdır." cümlelerinin izahını yapabilirmisiniz.
Hayrat vakfı camiası olarak Üstad Bediüzzamanın yolu olan hatt-ı Kuran üzerinde kararlılıkla durduğunuzu biliyoruz. Ancak neşriyat olarak Osmanlıca-Latince eserde bastığınızı görüyoruz. Nur cemaatine mensup bazı gruplar bu konuda ilk önce taviz verilmediğini sonra ise latince basma noktasında bir yol izlendiğini söylüyor. Hayrat neşriyatın Latince mukayeseli eser basmasındaki sebep nedir?
Nur Talebeleri'nin latin alfabesine karşı duruşunda değişiklik var mı? Risalelerin Omanlıca-latince mukayeseli olarak basılması hizmetin bu duruşunda bir gerileme anlamına gelmez mi?
Münacatü'l-Kur'ân'ın kaynağı nedir? Hz. Osman'a ait olduğunu söylediği Said Nursi Hazretleri, bu eseri hangi kitaptan almış?
Risale-i Nur hizmetinde yazı için neden mürekkep ve divit kullanılıyor?
"Hayat, musîbetler ve hastalıklarla safileşir, terakki eder, hayatın gerçek netîcesi ortaya çıkar." açıklar mısınız?
Müslüman İsevi tabirini üstad kullanmış mı?
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri Kastamonu Lahikası adlı eserinde, İkinci Dünya Savaşı sırasında suçsuz yere öldürülen Hristiyan siviller için "şehid hükmündedirler" diyor. Ehli Sünnet inancına göre şehid sayılmak için müslüman olmak şart değil mi? Bu mevzuyu açıklar mısınız?
Mutlak yokluk var mıdır? İzah eder misiniz?