Arama sonuçları: 1067 sonuç bulundu.

Cenab-ı Hakk'a malûm ve ma’ruf ünvanıyla bakacak olursan, meçhul ve menkûr olur. Çünkü, bu malûmiyet, örfî bir ülfet, taklidî bir sema'dır. Hakikatı ilâm edecek bir ifâde de değildir. Burada anlatılmak istenen nedir? Neden haşa Allah’ı (c.c) bilemeyiz ve o bilinemez deniyor? Halbu ki kendisini tanıtmak için birçok peygamber ve kitaplar gönderen Allah (c.c) madem bilinmeyecekse neden bu kadar çok ...
"... Ve yirmi cihetle ilim ve hikmet ve iradenin cilvesini gösteren ruhlandırmak ve ihya etmek hakikati..." (Osmanlıca Asay-ı Musa sayfa 96).  Bu cümlede anlatılmak istenen yirmi cihet nelerdir?
"Hâlık-ı Rahman-ı Rahim’in ilminde, meşhudunda, malûmunda baki kalmaklığın senin bekan için kâfidir." (Mesnei-i Nuriye) Meşhudunda , Malumunda baki kalmaklığı senin bekan için kafidir derken hem ilmi vücut, maddi, manevi, misal Hepsini mi kapsamaktadır ? Her şey hakikati ve aslı ile Hâlık-ı Rahman-ı Rahim`in ilminde var mıdır? 
Tevhid-i Zât'tan bahsedilirken; Allah-u Teala parçalardan oluşmamıştır ve parçalara bölünmez deniyor. Peki Allah tek bir şeydir mi demektir? Tek bir hakikati mi vardır demektir? Bu mana kast edilerek Allah tek bir parçadır denilebilir mi?
"Şübhesiz ki (zâhiren) îmân edenler, yahudi olanlar, hristiyanlar ve sâbiîler yok mu, (onlardan) kim Allah’a ve âhiret gününe (hakikaten) îmân edip sâlih bir amel işlerse, artık onların, Rableri katında mükâfâtları vardır; onlara hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar." mealindeki bakara suresi 62. ayeti kalbi temiz ve iyi niyetli herkesin kurtulacağı şeklinde yorumlayanlar var. Bu ayeti na...
"Hazret-i Mevlânâ’nın üfürdüğü neyden tuğyan ve feyezan eden, Hazret-i Ali’nin (kerremallahu veche) kuyuya söylediği esrar-ı hakikatten başka nedir? Farkı nerededir ki, o ney, o kuyuda hâsıl olan kamıştandır." Barla Lahikasında geçen bu cümleyi izah eder misiniz?
Kastamonu Lahikasındaki bir mektuptaki bazı yerleri sormak istiyorum. Şöyle ki, 1) Hem şimdilik bazı ulemanın yeni eserlerinde meslek ve meşreb ayrı ve bid'atlara müsaid gittiği için... Burda bahsi geçen ulema kimlerdir, meslek ve meşrebleri ayrı ne demektir? 2) Ey kardeşlerim! Mesleğimiz, tecavüz değil, tedafü'dür, hem tahrib değil tamirdir, hem hâkim değiliz mahkûmuz.... virgül ile ayrılan yer...
Bela insanın diline bağlıdır. Bir kimse bir şeyi "yapmam" dedi mi, şeytan her işini bırakıp onu yaptırana kadar uğraşır hakikatini nasıl anlamalıyız?
Aklımızdaki bilginin vucud-u haricisi var mıdır? Eğer varsa, şirk düşüncesi de bir bilgidir. Fakat hakikati olmadığına göre nasıl vücud-u haricisi olur?
Üstad, tesettür risalesinin haşiyesinde 350 bin tefsir olduğuna işaret ediyor. Bazı kimseler bu sayının bu kadar yüksek olmadığını söylüyorlar. Bu ifadenin hakikati nedir? nasıl anlamalıyız?