Tevhid-i Zât'tan bahsedilirken; Allah-u Teala parçalardan oluşmamıştır ve parçalara bölünmez deniyor. Peki Allah tek bir şeydir mi demektir? Tek bir hakikati mi vardır demektir? Bu mana kast edilerek Allah tek bir parçadır denilebilir mi?
Allah tek bir varlıktır ve parçalardan oluşmaz demektir. Fakat tek bir parçadır denemez. Çünkü bizim hayalimizdeki parça ne olursa olsun cisimdir. Allah ise cisim değildir ve cisimlere hiç bir cihetle benzemez. Onun varlığı bizim hayalimizdeki hiç bir şeye benzemez. En, boy ve derinlik gibi özellikler cisimlere ait sıfatlardır. Onun zatını düşünebilmek mümkün değildir ve bundan sakınmak gerektir. Çünkü insan aklının çalışması bilmediği şeyleri bildiği şeylere kıyaslamakla anlamaya çalışır. Allah (cc)'nun zatı ise mahlukatına hiç bir şekilde benzemez. "Hiç bir şey onun gibi değildir" (Şura, 11)
Hadis-i şerifte de Peygamberimiz (sav) bizi Allah'ın zatını düşünmekten men etmiştir.
"Allah’ın yaratıklarını düşünün, sakın Allah’ın zatını düşünmeyin, helak olursunuz.”(Kenzu’l-Ummal, h. No: 5705)
Cenab-Hak'ın zatını idrak etmek imkansızdır. Bu sebeble Onu tanımaya çalışırken eserleri ve sıfatları hakkında tefekkür edilebilir. Fakat zatı hakkında düşünmek doğru değildir. Çünkü insan buna güç yetiremez. Sıfatları tefekkür ederken de daha çok selbi sıfatlar (tenzihi sıfatlar) tercih edilir. Yani Cenab-ı Hakk'ın ne olduğunu ifade eden sıfatlardan çok ne olmadığını ifade eden sıfatları tercih etmek ulemanın dikkat ettiği bir usul olmuştur. Mesela evveli yoktur, ahiri yoktur, yaratılanlara benzemez, şeriki yoktur gibi ifadelerle Cenab- Hak akla gelebilecek noksanlıklardan tenzih edilir. Naslarda geçen zati sıfatlar (ilim, irade, kudret, sem', basar, kelam) her ne kadar Onu tarif eden ifadeler olsa da bu sıfatların hakikatini yine tam olarak anlamaktan aciziz. Yani Onun işitmesi veya görmesi denilince bir şeyler anlıyoruz. Ancak nasıl görür, nasıl işitir sorularının cevaplarını veremiyoruz. Tevhidden bahsedilirken de "tecezzi ve inkısam etmez" ifadesinden anlatılmak istenen mana; O cüzlere ayrılan sıfatları inkısam eden mahlukata benzemez demektir. Yani O aynı anda her yerde bulunur, her şeyi görür, her şeyi işitir, her şeye gücü yeter, bir iş bir işe mani olmaz demektir. Mahlukat ise böyle değildir. Bir yere bekarken diğer tarafı göremez. Bir işle uğraşırken başka işe bakamaz. Zaman ve mekan onu sınırlar. Cenab-ı Hak ise zaman ve mekandan münezzehtir. maddi kayıtlar Onu sınırlandıramaz. Bu noktadan baktığımızda Cenab-ı Hak için "tek bir şeydir, tek parçadır" gibi tabirler maddeyi çağrıştırdığı için yanlış olur, Onun hakkında bu gibi tabirleri kullanmak doğru olmaz.
Netice itibariyle Allah birdir. Her cihetle birdir. Başka ilahlar yoktur bunu bileceğiz.