"salâvat-ı şerîfeyi getiren adam, zât-ı Peygamberîyi (a.s.m.) bir sıfatla tavsif ettiği zaman, o sıfatın nereye taallûk ettiğini düşünsün ki, tekrar be tekrar salâvat getirmeye müşevviki olsun."
Tavsif edilen sıfat yada sıfatlar nelerdir. O sıfatlar nereye taalluk ediyor?
"Güya muvakkaten hayvaniyetten çıkıp melekiyet vaziyetine veyahut âhiret ticaretine girdiği için, dünyevî hâcâtını muvakkaten bırakmakla, uhrevî bir adam ve tecessüden tezahür etmiş bir ruh vaziyetine girerek, savmı ile Samediyete bir nevi ayinedarlık etmektir." Bu ayinedarlık hangi cihette oluyor, nasıl anlamak gerek?
14.Sözün Hatimesinde geçen "İkinci adam ise, yüzde doksan dokuz dostları buradan gitmişler. Bir kısmı mahvolmuşlar. Bir kısmı ne görür, ne de görünür yerlere sokulmuşlar. Perişan olup gitmişler zanneder. Şu bîçâre adam ise, bütün onlara bedel, yalnız bir misafire ünsiyet edip teselli bulmak ister. Onunla o elîm âlâm-ı firâkı kapamak ister." Biraz izah edebilir misiniz?
Risale-i Nur'da İctihad Risalesi'nde; "İşte bunun içindir ki, şu zamanda birisi, dört yaşında Kur’ân’ı hıfzedip âlimlerle mübâhase eden Süfyân İbn-i Uyeyne olan bir müctehidin zekâsında bulunsa, Süfyân’ın ictihâdı kazandığı zamana nisbeten, on def‘a daha fazla zamana muhtaçtır. Süfyân on senede ictihâdı tahsîl etmiş ise, şu adam yüz seneye muhtaçtır ki, tahsîl edebilsin. Çünkü Süfyân’ın ibtidâ-yı ...
"Bundan sonra sünnet namazlarını kılacağım" diyen birisi için artık sünnet namazları "vacip" hükmüne mi girer? Kılmasa azap var mıdır? Mesela adam bir vakit namazını kılamasa, daha sonra kaza ederken sünnetleri de kaza etmesi zorunlu mudur?
Sekizinci Söz'deki temsilde geçen ve ağacın başındaki iki adam hakkındaki, "...Hem o bedbaht zahiren leziz, manen zehirli yemişleri yemekle azabını ta'cil ediyor. Zira o meyveler, nümunelerdir. Tatmaya izin var, tâ asıllarına talib olup müşteri olsun. Yoksa, hayvan gibi yutmaya izin yoktur. Ve şu bahtiyar ise tadar, işi anlar. Yemesini te'hir eder ve intizar ile telezzüz eder...." cümlesindeki, za...
Risale-i Nur'da geçen; “Zira senin gibi niyeti halis olmayan bir adam nasihati bazen damara dokundurur aksul amal yapar” ifadesinden şunu çıkarabilir miyiz? Karşıdaki kişide nasihat tesir etmiyorsa, o zaman biz halis değiliz. Bu her zaman böyledir denir mi? Bir de nasihat ederken nasıl bir tavırda olmak gerekiyor? Metodumuz, hissiyatımız vs?
Bir kişi zengin. Lakin malının üstünden 1 yıl geçmemiş ise yine zekat vermesi gerekir mi? Yani adamın malı var, ama o mal sürekli değişiyor yani 1 sene üzerinden geçmiyor. Bunu nasıl olacak?
Gözlerdeki çapak abdeste engel midir? Abdest alırken çapakların altını yıkamak zaruri midir?
Çok sık tuvalete gidiyorum, namaz kılmamı bile engelliyor, abdestimi alsam bile bozuluyor, tedavi olana kadar ne yapmam lazım. Namazı kılmasam olur mu?