Arama sonuçları: 562 sonuç bulundu.

Mesnevî nuriyede üstad hazretleri: "İmâm-ı Rabbânî’nin (ra) dediği gibi, melikin atiyyelerini ancak matiyeleri taşıyabilir." Sözüyle neyi ifade ediyor?
Üstad Bediüzzaman, mezheblerin hikmetini anlatırken, "şafi mensuplarının daha çok köylerde yaşadığını ve mezhebin bazı kurallarının buna göre şekillendiğini, Hanefi mezhebinde bulunanlar ise genelde şehirli olduğunu ve bazı kurallarının buna uygun geldiğini" izah ediyor. Bu noktadan, köyde ve bedeviyete yakın yaşayan birinin Şafi Hazretlerine mi uyması gerekiyor? Mezhep doğuştan gelen bir durum mu...
Lemalar 128.sayfa ilk paragrafta; mesela müslümanları teknoloji ya da mimari vs. yönünden gelişime teşvik etmek yanlış mı olur? Üstad Hazretlerinin terakkiyat ve asayişi te’min etme olarak gördüğü yol nedir?
Üstad hazretleri, "ibadet etmeyen nefsine zülmeder" diyor. Madem nefis benim en büyük düşmanım neden ben ibadet edince nefs zülm görsünki, sevinmesi lazım. Düşmanım olduguna göre?
Sevgili Peygamberimiz'in savaş sırasında kendisine Cevşen duasının hediye edildiğini biliyoruz. Sevgili Peygamberimiz (sav) bu savaş dışında Cevşen taktığı ile ilgili bir rivayet var mıdır? Yine Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin hergün Cevşen okuduğunu biliyoruz, Peki Cevşen taktığına dair bir rivayet var mıdır?
Risale-i Nur'da Üstad Hazretleri, bazı yerlerde zat-ı Ahmediye bazı yerlerde de zatı- Muhammediye ifadelerini kullanıyor. Bazı cümlelerde ikisini beraber kullanıyor. Bunların farklı kullanılmasında bir hikmet var mıdır?
Bediüzzaman Hazretleri, 28. Mektub'da şöyle diyor: "Çok zaman evvel bir ehl-i velâyetten işittim ki: O zat, eski velîlerin gaybî işaretlerinden istihraç etmiş ve kanaati gelmiş ki, "Şark tarafından bir nur zuhur edecek, bid'alar zulümâtını dağıtacak." Ben böyle bir nurun zuhuruna çok intizar ettim (bekledim) ve ediyorum. Fakat çiçekler baharda gelir. Öyle kudsî çiçeklere zemin hazır etmek lâzım ge...
Üstad Hazretlerinin Kastamonu lahikası s. 93 te bahsi geçen mektupta "Hem madem ben sizlere kanâat ettim ve ediyorum, başkalara bakmıyorum, meşgul olmuyorum. Siz dahi Risâle-i Nûr’a kanâat etmeniz lâzımdır, belki bu zamanda elzemdir." Şeklinde ifadesini nasıl anlamalıyız? Risale-i Nur'dan başka eser okumamalı mıyız?
Üstad Bediüzzaman Hazretleri, mükerrer yerlerde Risaleler için, Kuran'dan ilhamen kendisine yazdırıldığını, kaynağının başka dini veya fenni kitaplar olmadığını söylüyor. Fakat okurken, bazen meşhur İslam alimlerinden yaptığı nakillerle, bazen de fen bilimlerinden getirdiği izahlarla karşılaşıyoruz. Bu durumda nasıl Kur'an'dan mülhem olmuş oluyor?
Üstad Hazretleri, sabah ve akşam namazlarından sonra Haşr suresini okumadan önce "Eûzü Billâhissemi'ıl Alîmi Mineşşeytanirracîm" demiş midir? Bu uygulama hadislerde var mıdır? Fazileti nedir?