Sevgili Peygamberimiz'in savaş sırasında kendisine Cevşen duasının hediye edildiğini biliyoruz. Sevgili Peygamberimiz (sav) bu savaş dışında Cevşen taktığı ile ilgili bir rivayet var mıdır?
Yine Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin hergün Cevşen okuduğunu biliyoruz, Peki Cevşen taktığına dair bir rivayet var mıdır?
Cevşen, Peygamber Efendimizin bir sünnetidir. Efendimizin cevşeni takıp takmadığını tam olarak bilemiyoruz. Hadis-i şerifte, cevşeni okumak tavsiye edildiği gibi, takmak da tavsiye edilmiştir.
En güvenilir bir zikir mecmuası olan ve büyük Osmanlı evliyalarından Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevî’nin (ks) derlediği Mecmuatü'l-Ahzab kitabında Cevşen’ül Kebir’in başındaki Cafer-i Sadık’ dan (ra) gelen rivayet şöyledir:
"Peygamberimiz (asm)'dan işittim. Kendisi bir gün zırhını giymiş oldukları halde Uhud Dağı’na doğru gidiyordu. Hava gayet sıcaktı. Gök yüzüne baktım ve Allah'a dua ettim. Cebrail (as) nurlara bürünmüş olduğu halde nazil oldu. Cebrail (as) buyurdular: Üzerinden şu zırhı çıkar bu duayı oku. Bu duayı üzerinde taşır ve okursan zırhtan daha büyük tesiri vardır, dedi. Allah Resûlü: 'Kardeşim Cibril! Bu sadece bana mı yoksa hem bana hem de ümmetime midir?' diye sordu. Cibril dedi ki: Ya Resûlallâh! Bu dua, Yüce Allah'tan sana ve ümmetine bir hediyedir. Bu duanın sevabını Allah u Azimü’ş-Şan’dan gayri kimse bilmez.(Mecmuatu’l-Ahzab, 3. cild, sh. 231-232, M. İbn Arabi cildi)
İslâm âlimleri, Peygamberimizin sünnetlerini üç gruba ayırmışlardır. Bunlar ise: Kavlî (sözlü), fiilî (uygulamalı) ve takrirî sünnetlerdir.
Kavli Sünnet: Peygamberimizin (sav) bize ulaşan bütün sözleri bu çeşit sünnetin içine girmektedir. Sünnetin bu çeşidi aynı zamanda “hadis” diye de adlandırılmıştır.
Fiili Sünnet: Peygamberimizin (sav) bütün fiil ve hareket tarzları bu çeşit sünneti oluşturur. Fiili sünnetler peygamberimizi gören o hadiseye şahit olan sahabeler yoluyla nakledilir.
Takriri Sünnet: Peygamberimizin (sav) huzurunda başkaları tarafından söylenen sözleri, işlenen işleri veya kendisine ulaşan haberleri sükût ile karşılayıp, yasaklamayarak hoş karşıladığı hallerdir.
Bu itibarla cevşenin, Efendimizin (sav) kavli sünnetinden olduğuna kesin delil olarak hadis-i şerif vardır.
Bediüzzaman Hazretlerinin Cevşen'ül-Kebir duasını muska tarzında boynuna takıp takmadığına dair Risale-i Nur'da doğrudan geçen bir bahis veya bilgi bulunmamaktadır.
Şifahen de büyük Nur Talebesi Ağabeylerden net bir bilgiye rastlayamadık. Tabi bu durum, Hz. Üstad’ın Cevşen takmadığı anlamına gelmez. Sadece, taktığı ile alakalı sağlam bir rivayete sahip değiliz. Ancak Risale-i Nur Talebeleri umumiyetle Cevşen takarlar. Bu güzel âdetin, Üstadlarımızdan gelmesi de muhtemeldir.