Bediüzzaman Hazretleri, 28. Mektub'da şöyle diyor: "Çok zaman evvel bir ehl-i velâyetten işittim ki: O zat, eski velîlerin gaybî işaretlerinden istihraç etmiş ve kanaati gelmiş ki, "Şark tarafından bir nur zuhur edecek, bid'alar zulümâtını dağıtacak." Ben böyle bir nurun zuhuruna çok intizar ettim (bekledim) ve ediyorum. Fakat çiçekler baharda gelir. Öyle kudsî çiçeklere zemin hazır etmek lâzım gelir. Ve anladık ki, bu hizmetimizle o nuranî zatlara zemin ihzar ediyoruz." Ben doğudan çıkacak nurun Risale-i Nur olduğunu zannediyordum. Fakat Üstad diyor ki, "bu hizmetimizle onlara zemin hazırlıyoruz..." Acaba doğudan çıkacak bu nur nedir?
Hz Peygamber asm. bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurur:
"Doğudan bir takım insanlar çıkacak ve Mehdi için ortam hazırlıyacaklar, buyurdu. O, Mehdî'nin hükümdarlığını kasdeder." (İbni Mace, 4088)
Hz. Üstad ise, yukarıdaki ifadede veli bir zatın çıkardığı bir hükmü naklediyor. O da, doğudan çıkacak bir nurun İslam dışı bidaların oluşturduğu manevi karanlıkları dağıtacağıdır.
Bu tarif dört dörtlük Risale-i Nur'a uygun düşmektedir. Çünkü Risale-i Nur'un müellifi doğudan çıkmış ve yazdığı eserler küfür ve bid'a karanlıklarını dağıtmıştır ve gelecekte tamamen dağıtacak bir kabiliyete sahibdir.
Bediüzzaman Hazretleri, muhtelif yerlerdeki beyanlarında Risale-i Nur'un Hz. Mehdi'nin bir öncüsü olduğunu, Mehdi'nin Risale-i Nur'ları hazır bir iman dersi olarak bulacağını ve bu nurları neşrederek bozulmuş alemi ıslah edeceğini anlatır.
Mehdi'nin siyaset alemindeki vazifelerinin bizzat böyle bir ilmi eseri hazırlamaya mani olacağı için ondan önce gelen birilerinin bu ilmî-imanî çalışmayı yapıp hazırlaması gerektiğini anlatır ve bu çalışmanın Risale-i Nur'un telifi ve Nur Talebelerinin yetiştirilmesi ile gerçekleşmiş olduğunu vurgular. Şöyle anlatır:
"Ehl-i imanı dalaletten muhafaza etmek ve bu vazife hem dünya, hem herşeyi bırakmakla, çok zaman tedkikat ile meşguliyeti iktiza ettiğinden, Hazret-i Mehdi'nin o vazifesini bizzât kendisi görmeğe vakit ve hal müsaade edemez. Çünki hilafet-i Muhammediye (A.S.M.) cihetindeki saltanatı, onun ile iştigale vakit bırakmıyor. Herhalde o vazifeyi ondan evvel bir taife bir cihette görecek. O zât, o taifenin uzun tedkikatı ile yazdıkları eseri kendine hazır bir proğram yapacak, onun ile o birinci vazifeyi tam yapmış olacak." (Emirdağ Lahikası)
Dikkat ederseniz Hz. Üstad'ın sorunuzda geçen beyanlarında "öyle kudsi çiçeklere (yani Mehdi'ye) zemin hazırlamak lazım gelir" diyerek yaptığı faaliyeti hadiste geçen "ortam hazırlar" ifadesine uygun bir şekilde "zemin hazırlamak" şeklinde tavsif etmiştir.
Yani Hz. Üstad Mehdi'ye zemin hazırlayacağını söylüyor ve hadiste de "Doğudan çıkacak bazıları Mehdi'ye zemin hazırlarlar" diyor. Demek ki hadiste işaret edilen kişi Üstad Bediüzzaman'dır ve Hz. Üstad da yukarıda geçen ifadesinde bu hadise işaret eder gibidir.
Her şeyin en doğrusunu Allah bilir...