Üstâd Hazretlerinin 17. Söz'deki münâcâtında; “Yâ Rab! Tevekkülsüz, gafletle, iktidar ve ihtiyârıma dayanıp, derdime derman aramak için cihât-ı sitte denilen altı cihette nazar gezdirdim. Maatteessüf derdime derman bulamadım. Ma‘nen bana denildi ki: “Yetmez mi derd, derman sana!”[1] ifadesi geçmekte. Burada geçen “cihât-ı sitte/altı yön” gerçekte nedir? Ne anlatılmak istenmiştir?
14. Sö'zün Zeylini Zelzele Bahsini kısaca özetler misiniz? Depremlerde ne gibi hikmet ve güzellik vardır?
(11. Lema'nın 11. Nüktesinde geçen) Sünnet-i Seniye'nin menba'larının kısımlarına örnek vererek izah edebilir misiniz?
Sünnete uygun uyku adabı nasıldır? Sünnet olan uyku saatleri nelerdir?
Üstadımızın Risale-i Nurda bahsettiği gibi, Talebe-i Ulumun faziletine dair daha önceki alim zatlar bu mevzulara deyinmişler midir? Talebe-i Ulumun faziletine dair hadisi şerif ve büyük zatların bu yöndeki sözleri nelerdir?
Tarikatlarda şeyhten tövbe almak gibi şeyler var. Hatta şeyhin ip uzatması müridin ip tutması vs. şeklinde şeyler var. Bunların bir dayanağı var mıdır? Tarikatların bu tür uygulamaları hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
Yurt dışından gelen bakliyat ürünlerinin yetiştirilmesi esnasında hınzır gübresi kullanılırsa o ürünleri tüketmek caiz olur mu?
Bir kişi başkasına hakaret vb. bir suçtan dolayı tazminat davası açsa ve haklı görülüp o kişiye tazminat ödense o ödenek bu kişiye helal olur mu?
Tekfir meselesi hakkında ehl-i sünnet itikadına göre bir Müslüman bir Müslümana işlediği günahtan dolayı kâfir diyemez. Peki karşımızda açıkça Allah'ı inkâr edenler varsa, ben peygamberim diye dolaşanlar varsa, biz bunlara Müslüman değil desek sıkıntı olur mu? Yani inkârcıları tekfir edebilir miyiz?
Bir kimse yemin eder sonra bozar, aynı konuda yemin eder ve tekrar bozarsa birincinin kefaretini henüz ödememişken bu tekrarlansa bir kefaret yeterli midir?