Tarikatlarda şeyhten tövbe almak gibi şeyler var. Hatta şeyhin ip uzatması müridin ip tutması vs. şeklinde şeyler var. Bunların bir dayanağı var mıdır? Tarikatların bu tür uygulamaları hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
Tarikat ve tasavvuf tarihini ilim erbabı üç döneme ayırmıştır.
1- Züht Dönemi, 6. ile 8. asır arası dönem
2- Tasavvuf Dönemi, 8. ile 12. asır arası dönem
3- Tarikat Dönemi, 12. asırdan itibaren günümüze kadar gelen dönem
Meşhur Cibril hadisinde geçen üç meselenin her biri, bir müessesenin teşekkülüne/meydana gelmesine zemin hazırlamıştır. İman Nedir? Suali akaidin. İslâm nedir? Suali fıkhın. İhsan nedir? Suali ise tasavvuf müessesesinin temelini oluşturmuştur.
https://risale.online/soru-cevap/cibril-hadisesi
Görüldüğü gibi tasavvufun ve tarikatın temeli erken döneme kadar uzanmaktadır. Tarikatta takip edilen bir kısım uygulamalar (tevbe alma, ip uzatma vb.) tarikat adabına ait olan meselelerdir. Tevbe etmek Kur’ân’ın bir emridir. Rasulullah Efendimizin (sav) bir tavsiyesidir. Fakat tarikattaki tevbe etme şekli "tarikatın içinde bir adab" olarak gelişim göstermiştir.
Tarikatta müridin bir şeyhe ihtiyacı vardır. Tarikata göre mürit, şeyhsiz hiçbir şeydir. Müridin terbiyesi tevbeyle başlar. Tevbe tarikatta mürşide değil Hz. Allah’a yapılır. Mürşidin vazifesi müridine yardımcı olmaktır. Ona yol göstermektir. Haşa mürşit günahları affetme yetkisine sahip değildir. Günahları ancak Rabbimiz affeder. Mürşit ancak müridinin affedilmesi için Allah’a tazarru ve niyazda bulunur. Mürşit tarikata giren müridini şeytan ve nefsin saldırılarına karşı müridinin kuvve-i maneviyesini arttırmak için ona bir nevi manevi destekçidir. Meselenin özeti budur. Bu meseleyi sadece o yola teslimiyetiyle girmiş olanlar anlayabilir. Esasında bu durum da o yolun bir şartıdır. Yani dışardan bakan veya başkalarının bu meselede bilmeden aykırı yorum yaparak aktarmaya çalışanların analayacağı bir mesel değildir.
Kısaca tarikat; temelini, esasını ve ruhunu İslâm’dan alır. Fakat bir kısım şeklî uygulamalar tarikat adabı nevinden uygulamalardır. Tevbe İslâm'da vardır. Şeyh vasıtasıyla tevbe almak veya ip uzatmak tarikatın adabı içinde gelişim gösteren bir uygulamadır. Bu noktada en önemli husus İslâm'ın ortaya koyduğu temel prensibin zedelenmemesidir. O da kısaca şudur: Tevbe Allah'a yapılır. Mürşit günahları affedemez. Günahları ancak Allah affeder. Mürşit müridine yol gösterip yardımcı olur. Müridinin affı için Allah'a dua eder.