Soru

Meşhur "Cibril Hadisi"

Cibril hadisesi nedir ? Hz. Peygamberle Soru-cevap yapıldığı söyleniyor. Neler konuşulmustur? 

Tarih: 8.08.2024 15:42:51

Cevap

Ömer İbnü’l-Hattâb (r.a) şöyle dedi:

Bir gün Resûlullah’ın (s.a.v) huzurunda bulunduğumuz sırada, elbisesi beyaz mı beyaz, saçları siyah mı siyah, yoldan gelmiş bir hali olmayan ve içimizden kimsenin tanımadığı bir adam çıkageldi. Peygamber’in (s.a.v) yanına sokuldu, önüne oturdu, dizlerini Peygamber’in dizlerine dayadı, ellerini (kendi) dizlerinin üstüne koydu ve “Ey Muhammed, bana İslâm’ı anlat! dedi.

Resûlullah (s.a.v); “İslâm, Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın resûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı (tastamam) vermen, ramazan orucunu (eksiksiz) tutman, yoluna güç yetirebilirsen Kâbe’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdu. Adam: “Doğru söyledin dedi. Onun hem sorup hem de tasdik etmesi tuhafımıza gitti.

Adam: “Şimdi de imanı anlat bana, dedi. (s.a.v); “Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine iman etmendir” buyurdu. Adam tekrar: “Doğru söyledin”, diye tasdik etti ve “Peki ihsan nedir, onu da anlat” dedi. Resûlullah (s.a.v); “İhsan, Allah’a onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdu. Adam yine: “Doğru söyledin” dedi, sonra da “Kıyâmet ne zaman kopacak?” diye sordu.

Peygamber (s.a.v); “Kendisine soru yöneltilen, bu konuda sorandan daha bilgili değildir” cevabını verdi. Adam; “O halde alâmetlerini söyle, dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem; “Annelerin, kendilerine câriye muamelesi yapacak çocuklar doğurması, yalın ayak, başı kabak, çıplak koyun çobanlarının, yüksek ve mükemmel binalarda birbirleriyle yarışmalarıdır” buyurdu. Adam, (sessizce) çekip gitti. Ben bir süre öylece kalakaldım. Daha sonra Peygamber (s.a.v);Ey Ömer, soru soran kişi kimdi, biliyor musun?” buyurdu. Ben; “Allah ve Resûlü bilir”, dedim. Resûlullah (s.a.v); “O Cebrâil’di, size dininizi öğretmeye geldi” buyurdu. [1]


[1] Müslim, Îmân 1, 5. Ayrıca bk. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16; Nesâi, Mevâkît 6; İbni Mâce, Mukaddime, 9


Yorum Yap

Yorumlar