"Aynen öyle de, biz de ilm-i usûl ve fenn-i mantıkça sebr ü taksim denilen en kat'î bir hüccetle deriz: Ey şeytan ve ey şeytanın şakirdleri! Kur'an, ya arş-ı a'zamdan, ism-i a'zamdan gelmiş bir kelâmullahtır veyahut -hâşâ sümme hâşâ, yüzbin kerre hâşâ- yerde sahtekâr ve Allah'tan korkmaz ve Allah'ı bilmez, itikadsız bir beşerin düzmesidir. Bu ise ey şeytan, sâbık hüccetlere karşı bunu sen diyemedi...
Sekine için üstad, "kim saadete mazhar ise, said ise, şaki değilse o isim onun boynunda mübarek bir gerdanlık hükmünde bir nüsha olur" Cümlesindeki bu müjdeye mazhar olabilmek için sekine duasından istifademiz nasıl olması lazım. Aynı zamanda boyunda da taşımak lazım mı? Yoksa bu söz mecazi bir ifade midir?
15. söz 2. basamakta geçen, "elbette cesed-i misali giymiş ve ervah gibi hafif ve latif bir kısım sekene-i arz ve hava semaya gidebilirler." Burada bahsi geçen sekene-i havadan kasıt nedir ve semaya gitmesi ne şekildedir. açıklayabilir misiniz?
''Şeriatte şu senindir bu benim, tarikatte hem senindir hem benim, hakikatte ne senindir ne benim'' bu ifadeyi biraz açar mısınız. Risale-i Nur'un bu söz ile ilişkisi ne olabilir?
Bir Risale sohbetinde, "Şeytan yaratılmasaydı insanların makamı sabit olacaktı ve Hz. Ebubekir (r.a.) gibi en yüksek makam sahibi zatlar ile Ebu Cehil gibi en kötü kişiler bir seviyede kalacaktı, makamları yükselmeyecekti" diye anlatıldı. Olaya Hz. Ebubekir gibiler açısından baktığımızda iyi bir şey olarak görüyoruz. Fakat tam tersinden bakarsak bu sefer de ebedi cehennem söz konusu oluyor. Bu dur...
Münacat Risalesi'nde geçen "Ey şiddet-i zuhurundan gizlenmiş ve ey kibriya-yı azametinden tesettür etmiş olan Sâni-i Hakîm ve Hâlık-ı Rahîm"
sözünü izah edebilirmisiniz?
"Şimdi, dünyayı tahkîr edenler, dört sınıftır. Birincisi, ehl-i ma‘rifettir ki, Cenâb-ı Hakk’ın ma‘rifetine ve muhabbet ve ibâdetine sed çektiği için tahkîr eder. İkincisi, ehl-i âhirettir ki, ya dünyanın zarûrî işleri onları amel-i uhrevîden men‘ ettiği için veyahud şuhûd derecesinde bir îmân ile cennetin kemâlât ve mehâsinine nisbeten dünyayı çirkin görür. Evet, güzel bir adam Hazret-i Yûsuf Aleyhisselâm’a nisbet edilse, yine çirkin göründüğü gibi; dünyanın ne kadar kıymetdar mehâsini varsa, cennetin mehâsinine nisbet edilse, hiç hükmündedir..." Soru
32. Söz'ün 5. Remiz'inde geçen bu kısmı izah eder misiniz? Dünyayı tahkir eden, aşağışayan bu dört grubu nasıl anlamak gerekir? Makbul tahkir nasıl olur?
21. Sözün 1. makamının 2. ikazında geçen "zi şuur sırrı insani ve zi nur letaifi Rabbaniye" ifadesi geçiyor. Bu meselede sırrı insani ve letaif-i Rabbaniye den ne anlamamız gerekiyor. Açıklayabilir misiniz?
Bediüzzmaan Hazretlerine ait böyle bir söz var mıdır? Varsa nerede geçmektedir?
Önceki alimlerden bazıları, tütün (sigara) içmek helal, bazıları mekruh, bazıları da haram demişler. Bediüzzaman Hazretleri'nden önceki müceddid olan Mevlana Halid Bağdadînin, zarar ve alışkanlık yapmıyacak kadar az içilen tütüne haram denilemeyeceğini söylediği de rivayet edilmektedir. Son müceddid Bediüzzaman Hazretlerinin de tütün veya sigarayla ilgili bir sözü yok ise tütüne haram diyebilir mi...