Mesnevi-i Nıuriye'de Reşhalarda geçen "Kâinatta görünen hüsn-ü san'at dahi risalet-i Ahmediyeye (a.s.m.) delâlet ve şehadet eden kat'î bir delildir." cümlesini devamı ile açıklar mısınız? Tam olarak Peygamberimizin nübüvvetine olan delaletini bağdaştıramadım.
Kuran'da, "(Hz. Meryem:) Keşke ben bundan önce ölseydim de unutulup gitmiş olsaydım!” dedi. (meryem, 23)" ve daha bir çok ayette keşke kelimesi geçiyor. Keşke demek şeytandan olduğunu işitiyoruz. Öyleyse bu mevzuyu nasıl anlamalıyız?
"Şu kâinatın sahib ve mutasarrıfı elbette bilerek yapıyor ve hikmetle tasarruf ediyor ve her tarafı görerek tedvir ediyor ve her şey'i bilerek, görerek terbiye ediyor ve herşeyde görünen hikmetleri, gayeleri, faideleri irade ederek tedvir ediyor. Madem yapan bilir; elbette bilen konuşur. Madem konuşacak, elbette zîşuur ve zîfikir ve konuşmasını bilenlerle konuşacak. Madem zîfikirle konuşacak, elbe...
12. Mektubun giriş kısmını ve 1. Sualini izah eder misiniz?
"Tâ o emânet, o nûr, o anahtarın cihan şumûl ve muhît ve umum kâinâta âmm ve bütün mahlûkāta şâmil hikmetlerini göstersin." Mirac Risalesinde geçen emanet, nur ve anahtartan kasıt nedir?
Bir yerlere sohbete, oturmaya veya komşuluğa gittiğimizde orada yemek içmek noktasında kazancı helal mi diye dikkat etmeli miyiz?
"Ey arkadaş, şu هُدًى لِلْمُتَّقِينَ cümlesindeki nur-u belâgat ve hüsn-ü kelâm, dört noktadan tezahür etmiştir. 1. Bu cümlede “mübteda” mahzuftur. Bu hazf, cümleyi teşkil eden “mübteda” ile “haber” arasındaki ittihad öyle bir dereceye varmış ki, sanki “mübteda” hazf olmayıp haberin içerisine girmiş. Haricen ikisi müttehid oldukları gibi, zihnen de müttehid olduklarına işarettir. 2. 1 هَادِى yeri...
Önceki şeriatlerde veya ümmetlerde tesettür var mıydı?
Varsa nasıldı?
19. Sözde geçen 1. Reşhayı izah eder misiniz?
Risale-i Nur'dan nasıl daha fazla istifade edebiliriz?