1- 1900'lü yıllarda iyice büyüyen dinsizlik bataklığı Risale - i Nur vasıtasıyla kurutulmuştur dersek doğru olur mu? 2-Kominizmin Türkiye'ye girmesini Ahmet Hüsrev Efendi önlemiştir şeklinde bir söz duymuştum. Bunun aslı nedir?
Risale-i Nur'u sözlü ve yazılı anlamda şerh ve izah etmek hangi esaslara dayanmalıdır? Şerh ve izah dışında kalan şeyleri tarif edebilir misiniz?
''Şeriatte şu senindir bu benim, tarikatte hem senindir hem benim, hakikatte ne senindir ne benim'' bu ifadeyi biraz açar mısınız. Risale-i Nur'un bu söz ile ilişkisi ne olabilir?
21. Sözün 1. makamının 2. ikazında geçen "zi şuur sırrı insani ve zi nur letaifi Rabbaniye" ifadesi geçiyor. Bu meselede sırrı insani ve letaif-i Rabbaniye den ne anlamamız gerekiyor. Açıklayabilir misiniz?
Risale-i Nur'da Birinci Söz'de geçen; "Ta bütün kâinatın dilenciliğinden ve her hadisatın karşısında titremeden kurtulasın." Cümlesindeki kâinatın dilenciliği ve titreme ifadesinden ne anlamamız gerekir?
Üstadımızın Risale-i Nurda bahsettiği gibi, Talebe-i Ulumun faziletine dair daha önceki alim zatlar bu mevzulara deyinmişler midir? Talebe-i Ulumun faziletine dair hadisi şerif ve büyük zatların bu yöndeki sözleri nelerdir?
Tesettür gerçekten farz mı bu beni düşündürüyor.
Nur suresi 31. Ayette “başörtülerini yakalarının üzerinde bağlamak” ayeti başörtü takmak için gerçekten bir emir mi emin olamıyorum. O zamanlarda Arap yarımadasında kadınlar da erkekler de hava sıcak olduğu için başlarına kumaşlar örtüyorlardı. (Günümüzde de böyle örtüler örtenler var zaten.) Ama kadınlar erkeklerin dikkatini çekmek için o örtüyü ...
"Şimdi âlem-i melekût ve ervahta; ölmüş, vefat etmiş insanların ervahı pekçok kesretle vardır ve bizimle münasebettardırlar. Manevî hedayamız onlara gidiyor, onların nurani feyizleri de bizlere geliyor." (29. Söz) Soru) Ölmüş insanlar dünyada yaşayan insanlara dua eder mi. Mesela ölmüş bir baba oğlu için yada bir yakını için Allah'ım oğlumu düşmüş olduğu yanlışlıklardan kurtar, onu salih insanlard...
Zulmetli münevverler bu sözü bilmeliler: Ziya-yı kalbsiz olmaz nur-u fikir münevver.O nur ile bu ziya mezcolmazsa zulmettir, zulüm ve cehli fışkırır. Nurun libasını giymiş bir zulmet-i müzevver. Gözünde bir nehar var, lâkin ebyaz ve muzlim. İçinde bir sevad var ki, bir leyl-i münevver. (Lemaat, Osmanlıca Sözler)
Üstadımızın bu cümlesini açıklar mısınız?
Tarîk-i Nakşî de dört şeyi bırakmak lazım. Hem dünyayı, hem nefis hesabına ahireti dahi hakiki maksad yapmamak, hem vucudunu unutmak, hem ucba, fahra girmemek için bu terkleri düşünmemek.. Risale- nurda ise "Acz-mendi tarikinde dört şey lazımdır: Fakr-ı mutlak, acz-i mutlak, şevk-i mutlak, şükr-ü mutlak ey aziz!" şeklinde geçen esasları acıklar mısınız?