Arama sonuçları: 307 sonuç bulundu.

Bediüzzaman Hazretleri'nin Sünnet-i Seniye Risalesin'nde geçen, "Sünnet-i Seniyyenin merâtibi (mertebeleri) var. Bir kısmı vâciptir, terk edilmez...Bir kısmı da nevâfil nevindendir. ...Diğer kısmı, "âdâb" tabir ediliyor..."  ifadelerinde kasd edilen mertebelerin içerisinde farz ibadetler de var mıdır? Yani farz olan ibadet sünnet hükmüne geçer mi?
Hadislerin ravileri hangi mertebeler ile o hadisleri rivayet etmişler ve günümüze hadisler nasıl gelmiştir?
25. Söz 2. surette geçen  قُلْ هُوَ اللهُ أَحَدٌ’de altı cümle var: "üçü müsbet, üçü menfi. Altı mertebe-i tevhidi ispat etmekle beraber, şirkin altı envâını reddeder. Herbir cümlesi, öteki cümlelere hem delil olur, hem netice olur. Çünkü herbir cümlenin iki mânâsı var. Bir mânâ ile netice olur, bir mânâ ile de delil olur. Demek, Sûre-i İhlâsta otuz Sûre-i İhlâs kadar, muntazam, birbirini ispat ed...
'Her kim ilim talep ederken ölüm hakikati gelse, onun mertebesiyle enbiya mertebesi arasında yalnız nübüvvet farkı kalır.' hadisi şerifin açıklaması nedir?
"Fakat verilmeyen mertebeler imkânâttır. İmkânât ise ademdir, hem nihayetsizdir. Ademler ise illet istemezler. Nihayetsize illet olamaz. Ademler neden illet istemez." cümlesini açıklar mısınız?
10. Hüccet-i imaniyenin mukaddemesinde geçen: "Ey insan kat‘iyen bil ki: Hilkatin en yüksek gayesi ve fıtratın en yüce neticesi, îmân-ı billâhtır. Ve insaniyetin en âlî mertebesi ve beşeriyetin en büyük makā-mı, îmân-ı billâh içindeki ma‘rifetullâhtır. Cin ve insin en parlak saadeti ve en tatlı ni‘meti, o ma‘rifetullâh içindeki muhabbetullâhtır. Ve rûh-u beşer için en hâlis sürûr ve kalb-i insan i...
15. Mektub'da, dünkü Kadir gecesine ulaşmak için birinci adam bir sene bekliyor, diğeri ruhen yükselip düne gidiyor. Misalin hakikatine baktığımızda ise, ikiside ayrı Kadir gecelerine ulaşıyor. Bu misalden yola çıkarak bir sene bekleyen asıl maksada ulaşamıyor mertebesi daha azdır denilebilir mi?
Asa-yı Musa mecmuası birinci Hüccet-i İmaniye 18. mertebesinde; " imkân hakîkatinden çıkıp kâinâtın bu büyük şehâdetinin bir kanadını teşkîl ederler. Kâinâtın şehâdetini her iki kanadı ve iki hakîkatiyle Risâle-i Nûr eczâları ve bilhassa Yirmi İkinci ve Otuz İkinci Sözler ve Yirminci ve Otuz Üçüncü Mektublar tamamıyla isbat ve îzâh ettiklerinden onlara havâle ederek, bu pek uzun kıssayı kısa kest...
“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.” (Müslim, Îmân 78. ; Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17)  İmanın en zayıf mertebesi derken ne kastedilmiştir? Kişinin imanının zayıf olduğu mu; yoksa sistem olarak imanın zayıf ol...
"Kur’ân Arş-ı Âzamdan, İsm-i Âzamdan, her ismin mertebe-i âzamından geldiği için, On İkinci Sözde beyan ve ispat edildiği gibi, Kur’ân; Hem bütün âlemlerin Rabbi itibarıyla Allah’ın kelâmıdır." Burayı izah eder misiniz?