"Sultan merhum Abdülhamid Hanın sabık içtimaî kusuratı" diyor üstad. Abdülhamid Han Hazretleri sabık (önceki) içtimaî kusuratları nelerdi.
Birde üstadın meşrutiyet tasavvuru nedir. Genel olarak meşrutiyet derken neyi kastediyor üstadımız?
Son zamanlarda bazı çevrelerden, "Üstad Bediüzzaman zamanında bir çok alimin sorularına cevab verdiği, bir çok ünlü feylesofları susturduğunu söylüyorsunuz, ama bunun bir belgesi ve münakaşa yaptığı feylesofların isimi hakkında hiç bir bilgi yok" şeklinde sorulara muhatap oluyoruz. Üstadımızın münakaşa yaptığı zamanın ünlü isimleri kimlerdir ve ya bu sorulara nasıl cevap vermeliyiz?
Bazı yazarlar tarafından Üstad Bediüzzaman Hazretleri'nin seyyid olmadığı iddia olunmakta, hatta bunu kendisinin reddettiği söylenmektedir. Üstad'ın seyyid olduğuna dair kendine ait ifadeleri var mıdır? Ayrıca Üstad'ın Kürt olması seyyid olmasına engel bir durum mudur?
Üstad Bediüzzaman Hazretleri 1900'lü yıların başında ittihad ve terakki cemiyetinin yanında niye bulunmuştur? Bu zararlı cemiyeti niye bir dönem desteklemiştir? Bunu açıklar mısınız?
Üstada ait matematik ya da geometri kitabının olduğundan bahsediliyor. Acaba bu konuda elinizde bir bilgi var mı?
Üstad 11. Lemada "bu fakir Said eski Said den çıkmağa çalıştığı bir zamanda, rehbersizlik den ve nefsi emmarenin gururunan gayet müdhiş ve manevi bir fırtına içerisinde akıl ve kalbim hakaik içerisinde yuvarlandılar." diyor. Burada rehbersizlikten ifadesi akıl ve kalbim hakaik içerisinde yuvarlandılar ile neyi kasd ediyor. İzah eder misiniz?
Üstad Bediüzzaman'ın siyasete bakışı nasıldı?
Mektubatta şöyle bir yer var: "Eğer yalan söylemişse, beni riyadan ve riyanın esası olan şöhret-i kâzibeden kurtarmaya yardımdır." Üstad'a atılan bir iftiranın, onun riyadan kurtulmasına sebep olmasını izah eder misiniz?
Bizler zamanın müceddidi olan Bediüzzaman hz.lerinin davasını, onun hizmetini nasıl layığıyla devam ettirebiliriz? Üstad bu konuda bizlere neler söylüyor? Bizim üzerimize ne gibi görevler düşüyor?
Barla lahikasının 1. Fıkrasında Hulusi ağabey üstadımıza: Son iki mektubunuzda sual edilen hususa cevap vermekliğim emir buyuruldu, diyor. Üstadımız Hulusi ağabeye ne sormuş?