Üstadın Risale-i Nurda bahsettiği gül fabrikası sahipleri, nur fabrikası sahipleri, risale-i nur erkanları kimlerdir?Emirdağ Lahikasında vasiyetinde 12 kahraman kardeşlerim diye bahsetmiş olduğu kişiler kimlerdir?
Ehli tarikte sıkça görülen manevi keşif, keramet, şeyhiyle manevi irtibat gibi haller Risalei Nur talebelerinde neden görülmüyor. Bediüzzaman Üstadımız bu yolu nur talebelerine kapatmış mı?
Bediüzzaman Hazretleri, 28. Mektub'da şöyle diyor: "Çok zaman evvel bir ehl-i velâyetten işittim ki: O zat, eski velîlerin gaybî işaretlerinden istihraç etmiş ve kanaati gelmiş ki, "Şark tarafından bir nur zuhur edecek, bid'alar zulümâtını dağıtacak." Ben böyle bir nurun zuhuruna çok intizar ettim (bekledim) ve ediyorum. Fakat çiçekler baharda gelir. Öyle kudsî çiçeklere zemin hazır etmek lâzım ge...
Üstadımız bu zamanın en büyük farz vazifesi İttihad-ı İslam diyor. Risale-i Nur'a göre İttihad-ı İslam nedir?
Üstad Hazretlerinin Kastamonu lahikası s. 93 te bahsi geçen mektupta "Hem madem ben sizlere kanâat ettim ve ediyorum, başkalara bakmıyorum, meşgul olmuyorum. Siz dahi Risâle-i Nûr’a kanâat etmeniz lâzımdır, belki bu zamanda elzemdir." Şeklinde ifadesini nasıl anlamalıyız? Risale-i Nur'dan başka eser okumamalı mıyız?
Tarikatlarda vird/evrad müride belirli şekilde veriliyor, ama herkese verilmiyor. Risale-i Nur mesleğinde evradın bir sınırı var mı? Okuyabildiğimiz kadar okumalı mıyız? Talebe, kardeş dosta göre bu okuma azalıp çoğalır mı? Sair evrad, Üstad hz.lerine de hediye edilerek okunabilir mi?
29. Sözün başında bulunan ve ekser yerlerde geçen Risale-i Nur'un tevafuk ile alakalı kerametleri ne anlama gelmektedir? Neden Üstad bu tevafukları sık sık dile getiriyor?
Hz. Üstad R. Nur'da, bazen "Şehadet" ederler, bazen "Delalet" eder, bazen de "İşaret" eder, diyor. Bu kelimelerin kullanılmasının hikmeti ve birbirinden farkı nedir?
Üstad Bediüzzaman diyor ki, “Risale-i Nur'a intisab eden zâtın en ehemmiyetli vazifesi, onu yazmak veya yazdırmaktır ve intişarına yardım etmektir. Onu yazan veya yazdıran Risale-i Nur Talebesi ünvanını alır" Burada intişar etmekten ne anlayacağız?
Üstad Bediüzzaman Hazretleri, mükerrer yerlerde Risaleler için, Kuran'dan ilhamen kendisine yazdırıldığını, kaynağının başka dini veya fenni kitaplar olmadığını söylüyor. Fakat okurken, bazen meşhur İslam alimlerinden yaptığı nakillerle, bazen de fen bilimlerinden getirdiği izahlarla karşılaşıyoruz. Bu durumda nasıl Kur'an'dan mülhem olmuş oluyor?