31 Mart olaylarında Üstad Bediüzzaman sorgulanırken "sen de şeriat istemişsin" diyorlar. Halbuki o zaman daha Osmanlı Devleti yıkılmamıştı. Osmanlı Devleti yıkılana kadar şeriatle yönetim yok muydu?
Âlem-i İslâm'ın bu mübarek vatanın ahalisine karşı pek şiddetli itiraz ve ittihamlarını izâle etmek için matbuat lisanıyla konuşmak lâzım gelmiş diye kalbime ihtar edildi." İzah eder misiniz?
On üçüncü mektubda üstadımız, ''bir dağın mağarasında ahireti düşünmekte iken ehl-i dünya zulmen beni oradan çıkarıp nefy ettiler. Halık-ı Rahim ve Hakim o nefyi bana bir rahmete çevirdi. Emniyetsiz ve ihlası bozacak esbaba maruz o dağdaki inzivayı, emniyetli ve ihlaslı Barla dağlarındaki halvete çevirdi'' diyor. Burada geçen ''ihlası bozacak esbaba maruz'' cümlesinden ne anlamalıyız?
20. Mektub'un 2. Makamında Bediüzzaman Hazretleri لاَ اِلٰهَ اِلاَّ اللَّهُ diye devam eden cümle-i tevhidiyeyi izah ediyor. Ve başında "muhtasar bir işarettir" diyor. Birinci makam olan 10. Hüccet-i İmaniye daha kısa olduğu halde neden böyle bir ibare kullanıyor? Bu iki makamın birbirinden farkları nelerdir? Kısaca bilgi verir misiniz?
(Ey Habîbim!) Bir zaman Rabbin, meleklere: “Şübhesiz ki ben, yeryüzünde (insanı)bir halîfe kılacak olanım” buyurmuştu; (melekler:) “Orada fesad çıkaracak ve orada kanlar dökecek bir kimse mi kılacaksın? diye sordular. Bunu nereden biliyorlardi.? Ayrıca bu sualin esrarı ne olabilr?
Melekler insanların tahayyülatına muttali olabirmi? Mesela bir hafi zikirde veya halis bir niyette ALLAH-U TEALA kulum beni zikr etti ona sevap yazmı diyor? yoksa melekler insanın niyetini anlayabilir mi?
Devlet okulunda öğretmen olarak görev yapıyorum. 4 yıl önce bir işim için 5 gün hasta olmadığım halde rapor aldım. O zaman o cahillikle bana normal gelmişti. Ama şimdi kalben çok rahatsızım ve pişmanım. O aldığım rapor haricinde başka hiç böyle bir işe kalkışmadım. Aldığım maaşın bir kısmınında olsa helal olmadığını düşünüyorum. Maaşımın dörtte biri kadar çalıştığım okula yardımda bulunsam nasıl o...
2. Lem'a'da geçtiği üzere, menfi ibadete neden riya girmez? Neden halistir?
30 lemada geçen şu bahsi açabilir misiniz?
"Meselâ bu şey (hıfz veya nur veya vücut veya rızık gibi) bir cihette buna dayanır, bu da ötekine, o da ona... Git gide, herhalde nihayetsiz olamaz, bir nihayeti bulunacak."
2. Şua'da geçen Mevlana Hazretlerine air farsça ibarenin manası şöyle verilmiş: "Evliyaullahın ayaklarına tuzak olan, esma ve sıfat-ı ilahiyenin tecelliyatıdır. O tecelliyat, hakikati görmeyen halka, hayalat kabilinden gelir" Bu sözü izah edebilir misiniz?