Bedîüzzaman Hazretleri İşarat’ül İ’câz adlı eserini, Birinci Dünya Savaşı devam ederken, cephede, hem de avcı hattında ve düşmanın top gülleleri arasında fırsat buldukça yanındaki bir talebesine yazdırmıştır. Benzeri görülmeyen böyle bir işe ve böyle şartlar altında niçin teşebbüs etmiştir?
Son zamanlarda bazı çevrelerden, "Üstad Bediüzzaman zamanında bir çok alimin sorularına cevab verdiği, bir çok ünlü feylesofları susturduğunu söylüyorsunuz, ama bunun bir belgesi ve münakaşa yaptığı feylesofların isimi hakkında hiç bir bilgi yok" şeklinde sorulara muhatap oluyoruz. Üstadımızın münakaşa yaptığı zamanın ünlü isimleri kimlerdir ve ya bu sorulara nasıl cevap vermeliyiz?
Bazı yazarlar tarafından Üstad Bediüzzaman Hazretleri'nin seyyid olmadığı iddia olunmakta, hatta bunu kendisinin reddettiği söylenmektedir. Üstad'ın seyyid olduğuna dair kendine ait ifadeleri var mıdır? Ayrıca Üstad'ın Kürt olması seyyid olmasına engel bir durum mudur?
Ebced ve cifirle ilgili insanlar hata yapabilirler. Bundan dolayı bazı risalelerdeki yerlere karşı bakışımız nasıl olmalıdır?
Üstadın ilk eserlerinden olan Sünuhat, Tuluat gibi eserler neşrediliyormu? Bu eserlerde yer alan bazı cümlelerin değiştrildiği söyleniyor asılları varmı acaba?
’Şiddetli bir ihtarla bildim ki, sen ve Ahmed Feyzi, Nurun mesleği olan mübareze etmemek ve ehl-i dünya ile uğraşmamak ve siyasete girmemek ve yalnız lüzum-u kat’î olduğu zaman kısaca müdafaa etmek haricinde, pek ziyade ve zararlı, mübarezekârâne ve siyasetvâri mahkemedeki okuduğunuz parçalar Nurlara çok zarar vermiş. Hattâ bizim cezamıza ve benim sıkıntılarıma sebebiyet vermiş.’’ Üstadın sen dedi...
Her dua, evrad ve tesbihatlarımızda üstadlarımıza dua etmemizin hikmeti ve risale-i nur mesleğindeki önemi nedir?
Sabah kalktığımda iç çamaşırım ıslaktı ve rüyamda ihtilâm olduğumu hatırlamıyorum. O ıslaklığın ter olduğuna kanaat ettim. Bu durum gusül gerektirirmi?
Vefa, sevgide devamlılık olarak biliyoruz. Peki vefa sadece hal hatır sormaktan konuşmaktan mı ibarettir? Eğer bir nedenden dolayı konuşamayacak bir durumdaysa hiç görüşemiyorsa vefa borcu olan kişiye sadece dua etmesi yeterli midir?
Ben biraz takıntılı bir insanım. Bu yüzden risale okuyordum. Okurken vesveselerimi depreştiren bir yere denk geldim. Bunu sizinle paylaşıp doğrusunu öğrenmek ve rahatlamak istiyorum. 25. Lema 20. devanın sonunda diyor ki : "Bu vehmî hastalık çok devam etse, hakikate inkılâp eder. Vehham ve asabî insanlarda fena bir hastalıktır; habbeyi kubbe yapar, kuvve-i mâneviyesi kırılır. Hususan merhametsiz y...