Soru

Vehim ve Vesvese Hakkında bir Soru

Ben biraz takıntılı bir insanım. Bu yüzden risale okuyordum. Okurken vesveselerimi depreştiren bir yere denk geldim. Bunu sizinle paylaşıp doğrusunu öğrenmek ve rahatlamak istiyorum. 25. Lema 20. devanın sonunda diyor ki : "Bu vehmî hastalık çok devam etse, hakikate inkılâp eder. Vehham ve asabî insanlarda fena bir hastalıktır; habbeyi kubbe yapar, kuvve-i mâneviyesi kırılır. Hususan merhametsiz yarım hekimlere veyahut insafsız doktorlara rast gelse, evhamını daha ziyade tahrik eder. Zengin ise malı gider; yoksa ya aklı gider veya sıhhati gider."Farzedelim ki ben ilerde acaba beyin kanaması geçirirmiyim diye bir vesvesem var. Üstadın yukardaki ifadesine göre ben beyin kanamasını düşüne düşüne sonunda beyin kanaması mı geçiririm? Beyin kanaması geçireceğimi düşünmek benim elimde olan bişey değil. Zaten benim rahatsızlığım bu istemediğim bişeyi düşünmem. Dolayısıyla bu işten kaçışım yok bu şekilde düşündürdüğü için benim rahatsızlığımı azaltmadı artırdı. Belki ben yanlış anlamışımdır. Lütfen yardımcı olun.

Tarih: 4.05.2012 19:28:23
Okunma: 13190

Cevap

26. Mektup 6. risale 2. desisedeki izahların size faydası olabilir. Orada denildiği gibi Cenab-ı Hak Korku hissini hayatı bize azaba çevirmesi için vermemiştir. Belki hıfz-ı hayat(hayatı korumak) için vermiştir. " Havf(korku) iki, üç, dört ihtimalden bir olsa, hattâ beş altı ihtimalden bir olsa, ihtiyatkârâne bir havf meşru olabilir. Fakat yirmi, otuz, kırk ihtimalden bir ihtimalle havf etmek evhamdır, hayatı azâba çevirir." Bu durumdan kurtulmanın çaresi böyle düşünceler aklımıza geldiğinde önem vermemek, üzerinde fazla durmamaktır.

Ayrıca Ayet-i Kerimede açıkça beyan edildigi üzere (Bakara Suresi, 286) Allah kişiye kaldırabileceğinden daha fazla yük yüklemez. Allah o kişiye kaldırabileceği bir dert vermistir. Fakat evham ile onu kendi gözünde büyütmüştür. Bu evham kulun kendi hatasıdır. Tevekkül, kaza ve kadere rıza gibi, herşeyin dünyadan ibaret olmadığı, ahiretin varlığı gibi bazı hakikatlerden gaflet neticesi olarak ortaya çıkar.

Aslı habbe kadar olan o küçük dert evham ile kubbeye dönünce stres yapar. Sadece manevi ve psikolojik bir takıntı olan stres devam ettikce zamanla maddi ve bedeni hastalıklara da yol açabilir.

Allah ona kaldirabilecegi habbe kadar bir derdi imtihan için, sevab kazandırmak için verdi. O ise evhamıyla kaldıramayacağı kadar büyük bir kubbeye çevirdi. Sonunda o kubbenin altında ezildi. Hata kişinin kendisine aittir.

Hem, "ben kulumun bana olan zannı üzereyim" kudsi hadisinin de ifade ettigi gibi kul Allah’ı nasıl bilirse Allah da ona öyle muamele eder. Allah bana şu musibeti verir der, hikmetinden gaflet eder, rahmetini itham eder. Allah da hakikaten bu musibeti ona verir.

Henüz hiç bir derdi olmadığı halde sırf bir vesvese ile başlayan bir stres de devam ettikçe zamanla maddi hastalıklara yol açması mümkündür. Fakat bu vesvese de rahmet ve hikmet-i ilahiyeyi itham eder tarzda, kişinin Allah’a karsı bir nevi  su-i zannı yüzünden ortaya çıktığı için kabahat yine kişiye aittir.  

Evhamı yüzünden hastalanan kişiye deriz ki, Allah sana habbe kadar bir derdi sabredip sevabını kazanman için verdi. Sen onu kubbeye çevirip de dünyada maddi hastalığa, eğer isyan da ederse, ahirette uhrevi musibete çevirmemeye dikkat et. Rahmet ve hikmetine itimad et.

Vesvese yüzünden, hiçten, yoktan kendini derde sokana da deriz ki, Rahim olan Allah’ı merhametsiz görüp su-i zan etme, vermediği derdi vermiş gibi görmekle kudretini itham etme. Dövülmeden ağlama.

Sizin beyin kanamasını düşünmeniz beyin kanaması geçirme sonucuna götürmeyebilir. Sonuçta bu kaderle alakalı bir şeydir. Fakat evham, stres ve vesvese gibi haller başka rahatsızlıklara yol açabilir.



Yorum Yap

Yorumlar