Arama sonuçları: 2658 sonuç bulundu.

Risale-i Nur'da İctihad Risalesi'nde; "İşte bunun içindir ki, şu zamanda birisi, dört yaşında Kur’ân’ı hıfzedip âlimlerle mübâhase eden Süfyân İbn-i Uyeyne olan bir müctehidin zekâsında bulunsa, Süfyân’ın ictihâdı kazandığı zamana nisbeten, on def‘a daha fazla zamana muhtaçtır. Süfyân on senede ictihâdı tahsîl etmiş ise, şu adam yüz seneye muhtaçtır ki, tahsîl edebilsin. Çünkü Süfyân’ın ibtidâ-yı ...
Hz. Adem, Hz. Şit, Hz. İdris ve Hz İbrahim'e (as) sahifeler indi. Peki Kuran-ı Kerim yada Risale-i Nurda bu mevzudan ayet yahut bahis var mı?
Şükr-ü örfî ne demektir? Bir tohumun ağaç olmasını onun şükr-ü örfîsi olarak düşünebilir miyiz?
Şükürdeki ruh halimiz nasıl olmalıdır? Yani rabbimiz bize bir nimet nasib ettigi zaman, o nimeti nasip ettigi için mi şükretmeliyiz; yoksa şükürdeki tek gayemiz ilahi rıza mıdır? Birde takıntılarımdan nasıl kurtulabilirim? Mesela size bir soru soruyorum. Soruya güzel bir cevap veriyorsunuz. Halen daha beynimde atamadığım 'acabalar' oluyor?
"Biraderim Süleyman Efendi işaret buyurulan zattır." Bu söz Üstad'a mı aittir? Eğer öyleyse "işaret buyurulan" derken Üstad neyi kastetmiştir?
"İnsanın bir kısım sun'i kuşlarının bir bomba yumurtası ile bir köyü harap edip bin âdemi mahveden cinayeti." Kısmını açıklar mısınız? Burda tarihte yaşanan bir olaydan mı bahsediyor?
"Bundan sonra sünnet namazlarını kılacağım" diyen birisi için artık sünnet namazları "vacip" hükmüne mi girer? Kılmasa azap var mıdır? Mesela adam bir vakit namazını kılamasa, daha sonra kaza ederken sünnetleri de kaza etmesi zorunlu mudur?
(11. Lema'nın 11. Nüktesinde geçen) Sünnet-i Seniye'nin menba'larının kısımlarına örnek vererek izah edebilir misiniz?
11. Lem'a'da,  “Muhabbetullah, Sünnet-i Seniyyenin ittibaını istilzam edip intac ediyor.” deniyor. Sünnete uymadığımız gâfil anlarımız muhabbetimizin yanlış yolda olduğu zamanlar mı? O anların özrü olabilir mi? O anları da kurtarmak mümkün olabilir mi?
11. Lem'ada geçen, "Tabakāt-ı evliyâ içinde en parlağını ve en haşmetlisini ve en letâfetlisini ve en emniyetlisini, sünnet-i seniyeye ittibâı, esâs-ı tarîkat ittihâz edenleri gördüm." cümlesini nasıl anlamalıyız? Bazı evliyalar sünneti esas yapmamışlar mı?