"Ve kezâ, insanın vücûdunda birkaç dâire vardır. Çünki insan hem nebâtîdir, hem hayvânîdir, hem insanîdir, hem îmânî. Tezkiye muâmelesi bazen tabaka-i îmâniyede olur. Sonra tabaka-i nebâtiyeye iner. Bazen yirmi dört saat zarfında her dört tabakada muâmele vâki‘ olur." Cümlesine göre bu dairelerin tezkiyesi ne surette yapılır, açıklayabilir misiniz?
Mesnevi-i Nuriye'de geçen şu cümleyi izah eder misiniz? "İnsan nisyandan alındığı için insan nisyana mübteladır."
"Fakat o şerler ademden geldiklerinden o şerirler hakiki faildirler"(onbirinci mesele)
O şerirler hakiki faildirler derken mesuliyet manasında mı deniliyor? Hakiki failler derken ne kastediliyor? Çünkü hayrın da şerrin de yaratıcısı Allah.
Sahabe Efendilerimizde insanlardan bir şey istememe özelliği var. Ve ahlak kitabında da bu durum, güzel özelliklerden sayılıyor. Ama illa ki insanlardan bir şey isteniyor. Bunu nasıl anlamalıyız, nasıl uygulamalıyız? Ölçümüz nasıl olmalı?
"İnsanların teveccühü, o teveccüh-ü rahmetin in‘ikâsı ve gölgesi olmak cihetiyle makbûldür." Cümlesini izah edebilir misiniz?
Her insanın zaafları var. İnsanların bu zaaflarına yönelik her yönden çok kuvvetli saldırılar var. Bir insan, bu kadar saldırı karşısında iradesine nasıl hakim olabilir?
İsar hasleti nedir, sahabe efendilerimizden misal verir misiniz?
İşaratül-İcaz eserinde Bakara Suresinin 25. ayetinin tefsirinde "'minhâ min semeratin' denilmektense, 'min semerâtihâ' denilse idi, daha muhtasar ve daha güzel olurdu." ifadesi geçiyor. Buna çok itiraz geliyor, izah edebilir misiniz?
Özellikle Suriye, Mısır vs. ülkelerde çıkan olaylara karşı duruşumuz nasıl olmalı? Bu olayların İslam Aleminde çıkmasının hikmeti nedir?
Hutbe-i Şamiye'de İslâm âleminin manevî hastalıklarından olan ye's yani ümitsizlik hastalığı ve reçetesi anlatılmaktadır. Bu konunun anlatıldığı 2. Kelime'yi kısaca izah eder misiniz?