Bediüzzaman hazretleri "İnsanın kainatta tecelli eden Allah'ın bütün esmanın cilvesine mazhardır" diyor. İnsan Hâlık ismine ve Beka sıfatına nasıl mazhar olur ve tezahürü varmıdır? Yoksa inkişaf etmeyen bir çekirdek hükmünde mi vardır.?
Allah’ın isimleri insan üzerinde kaç şekilde görünür?
"Madem yapan bilir; elbette bilen konuşur." ifadesinde yapanın bildiği anlaşılabiliyor. Ancak bilen niye konuşacak? Bilenin konuşması zorunlu mudur? Yoksa bu ifadede kast edilen konuşmak için bilmenin şart olması mıdır? Kısacası Allah konuşmayı niye tercih etmiş?
Bir tefsirde Fatiha suresinde geçen "Melik O’nun zâtına, mâlik ise fiiline ait sıfatlardır." böyle bir ibare geçiyor. Tam anlayamadım açıklayabilir misiniz? Melik sıfatı da Malik sıfatıda fiilinde değil midir? Birinin zatında diğerinin fiilinde olmasını sağlayan fark nedir?
Allahın çok büyük merhamet sahibi olduğunu biliyoruz. Ama bu kadar merhamet sahibi Rabbimiz nasıl olur da inanmayan birini sırf inanmıyor diye asırlarca binlerce yıllar boyu değil, sonsuza kadar cehenneme atacaktır?
Allah'ın rahmet eserlerine örnekler verebilir misiniz? Kainatta olan her şey Allah'ın rahmet eseri midir?
Allah'ın sıfatlarını izah eder misiniz?
Allah'ın ilmi irade gibi sıfatları zatına muhtaç mı?
Sınırlı mahlukatta sınırsız bir ilim nasıl gözükür? Mesela bir arıyı veya bir elmayı ele alırsak, bu varlıklarda Allah'ın sonsuz ilim ve iradesi nasıl gözüküyor? Yani sonsuz kudret ve ilim Allah'ın zatının gereği olan bahisten hariç sadece mahlukatta gözüken bu fiil ve sanatlarda nasıl sonsuz ilim, irade ve kudret gözlükür? Bu konuyu izah edebilir misiniz?
Ben birisi ile karşılaştım, düşünce akışı farklı bir insan. Allah'ın varlığına inanmıyor, farklı pencerelerden bakıp önyargılı davranıyor. "evrenselim diyip tüm evrenin sadece Hz Muhammed (s.a.v.) için var olduğunu söylemez", "Bir tanrı olsa sadece arap kültürüne uygun laflar sarf etmez", "Allah yok (haşa) ve olması için bir sebep de yok" gibi düşünen bir insana nasıl bir cevap verilir?
...